Elhamdülillahi Rabbil âlemin. Vesalâtü vesselâmü âlâ seyyidina Muhammedin ve âlâ âlihi ve sahbihi ecmain
Allah (cc)’ın selamı, rahmeti bereketi sizin ve tüm ümmeti Muhammed’in üzerinize olsun. Allah (cc)’u Zülcelâl şöyle buyurmaktadır;
“Ey iman edenler zannın birçoğundan sakının, zannın büyük bir kısmı günahtır. Birbirlerinizin ayıplarını araştırmayınız, sizden biriniz ölmüş kardeşinizin etini yemeyi sever mi? Ondan tiksindiniz” (Hucurat/12) (zaruret halinde eti yenmeyen hayvanların bile ölmeyecek kadar eti yenir ama insan etine asla müsaade edilmemiştir.) Allah (cc) dan korkun Allah (cc) tövbeleri kabul eden ve çok merhametli olandır.
Rasulallah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirlerinizi sevmedikçe gerçek mümin olamazsınız”
Müslümanlar, hele takvayım diyen, tasavvuf yolunun yolcusuyum diyen insanlar birbirlerini sevmezlerse diğer insanlar sever mi?
Resulallah (sav) Efendimiz Ebu Cehil’e bile Ebu Cehil dememiş, insanların İslam’dan uzaklaşması için değil İslam’a ısınmaları için gece gündüz gayret sarf etmiş, gözyaşı dökülmüş, dua etmiştir Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz.”
Allah (cc)’ın hidayete erdirdiğini kimse dalalete düşüremez, dalalete düşürdüğünü de kimse hidayete erdiremez.
Yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur;
“Deki; Ey mülkün sahibi olan Allah’ım, mülk senindir, dilediğine verirsin, dilediğinden söküp alırsın, dilediğini aziz dilediğini zelil edersin.”(Ali İmran /26)
Hidayete erdirmek yâda erdirmemek, aziz etmek ya da zelil etmek Allah (cc)’a mahsustur, insanların buna gücü yetmez. Kur-an’ın kölesiyim bendesiyim Hz. Muhammed (sav) Efendimizin yolunun tozuyum, toprağıyım. “La İlahe İllallah Muhammedun Rasulallah” diyen insanların hizmetçisiyim. “Hep incindim, beni incittiler ama kimseyi incitmedim” kimseyi incitmeyiniz, kalp kırmayınız. Bizim yanımızda bize bağlısınız, bizim yanımızdan ayrıldığınız zaman hep nefislerinize bağlanıyorsunuz.
Allah (cc)’ın Resulü Hz. Muhammed (sav) insanları takva yoluna çağırmış, o yolda en güzel örnek olmuştur. Sahabeler insanları takva yoluna çağırmışlar. Mezhep sahipleri, piranlar insanları takva yoluna çağırmışlar, bizler de takva yoluna çağırıyoruz.
Sizlerin görevi bu yola gelen insanları kaçırmak değil, gelmeyenleri bu yola getirmeye çalışmaktır. “İnsanlara ilim ile değil, hilm (tevazu) ile yaklaşınız.” İnsanların anlayacağı şekilde insanlara konuşunuz.
Allah-u Teâlâ (cc) Musa ile Harun Aleyhisselam’ı Firavun’a gönderirken bile: “Ya Musa, Ya Harun Firavun’a yumuşak söz ile anlatın”, buyurmuştur.
Bu güzel yolumuza, bu nurlu yolumuza aşkla muhabbet ile gelen, kardeşlerinizi, bu takva yolundan kaçırırsanız veya ayrılmasına sebep olursanız, onların vebalinden nasıl kurtulacaksınız? O vebali nasıl yükleneceksiniz?
Yaptığınız herşeyi Allah (cc)’ın rızası için yapınız, birbirlerinizi Allah (cc) için seviniz, birbirinizin ayıplarını, hatalarını aramayınız. “Kim bir kardeşinin ayıbını örter ise, Allah ‘u Teâlâ (cc) da onun ayıbını örter.”
Bu yolda olan insanlarla değil İslam’ı bilmeyen, Kur-an’ı bilmeyen, tasavvufa düşman olan insanlar ile uğraşın, onları bu yola getirmeye çalışın.
Allah-u Teâlâ (cc) şöyle buyurur:
Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin (İsra / 37)
Sakın ilminize, bilginize, makamınıza, mevkiinize bu yoldaki geçirdiğiniz zamana güvenip mağrur olmayınız, daima tevazulu ve yumuşak huylu olunuz, büyüklük ancak ALLAH ’a mahsustur. Güneş gibi olunuz, güler yüzlü olunuz, herkese sıcaklığınızı veriniz. Rahmet gibi olunuz, herkese dua ediniz, toprak gibi tevazulu olunuz, su gibi cömert olunuz.
Arkamdan Ağlama…
Öldüğüm gün tabutum yürüyünce
Bende bu dünya derdi var sanma!
Bana ağlama,
“Yazık, yazık!” “Vah, vah!” deme!
Şeytanın tuzağına düşersen vah vahın sırası o zamandır.
Yazık yazık asıl o zaman denir.
Cenazemi gördüğün zaman “Elfirak,elfirak!” deme!
Benim buluşmam asıl o zamandır.
Beni mezara koyunca elvedâ demeğe kalkışma!
Mezar cennet topluluğunun perdesidir.
Mezar hapis görünür amma,
Aslında canın hapisten kurtuluşudur.
Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret!
Güneşle aya batmadan ne ziyan gelir ki?
Sana batma görünür amma
Aslında o doğmadır, parlamadır.
Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi?
Neden insan tohumu için
Bitmeyecek, yetişmeyecek zannına düşüyorsun?
Hangi kova suya salındı da dolu olarak çekilmedi?
Can Yusuf’un kuyuya düşünce niye ağlarsın?
Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç!
Çünkü artık hay-huy’un, mekânsızlık âleminin boşluğundadır.
Allah (cc) ’ın selamı Allah (cc)’ın yolunda olanların üzerine olsun.