A Sultanım sen var iken Ya ben kime yalvarayım Ya HU Allah Allah Hüve Rabbüna Rahmani İrham bi fazli Şeyhina Geylani İsmin gani Settar iken Ya ben kime yalvarayım Ya HU Allah Allah Hüve Rabbüna Rahmani İrham bi fazli Şeyhina Geylani Yunusu bi nuş eyleyen Ya ben kime yalvarayım Ya HU Allah Allah Hüve Rabbüna Rahmani İrham bi fazli Şeyhina Geylani Türlü derde huş eyleyen Ya ben kime yalvarayım Ya HU Yunus Emre Abdülkadir el-Geylani züt'tasrifi fi'l-ekvani Ya mevlaye ferda anhü rıdvanen'ala rıdvanı El kutbül veliyyül-enceb ve'l-gavsüt-tırazül mezheb Üdhul ila hımahü veşreb min hamri's-safa fil hani El-bazül-aliyyül-eşheb el-gavsüt-tırazül-müsheb Üdhul ila himahü veşreb min hamris-bafa fil-hani Nadeynahu cüd aleyna şahedna lehü bürhana Vezedna bihi iykana cellellahü zül-insani Ya hadiye'l-matahaya kıf bi inni da'a min kalbi Nadi ya hudater-rekbi rüddühü ala vel-hani Ahbabi siluni atfen ve'skuni ledeyküm haffen Vellahi eta fil-hani ma yedri heva escani Ya Rabbi bi Muhyedini velali me-at-temkini Atfen li-behaeddini el abdüd daifül fani Açan çiçeklere meyva Verilmiyor Muhammedsiz Haktan gelen derde deva Bulunmuyor Muhammedsiz Çok meşgul ol Kur-an ile Seherlerde figan ile Son nefeste iman ile Ölünmüyor Muhammedsiz Fakir kulun sana asi Silinmez kalbimin pası Gönüllerde Allah aşkı Bulunmuyor Muhammedsiz Bana senden vazgeç derler Geçmek kolay olmuyor ki Haktan inen uçurumlar Geçilmiyor Muhammedsiz Son ikramdır Cemalullah Ağlayanlar görür vallah Çünkü böyle diyor Allah Görülmüyor Muhammedsiz Yunus Emre Muhammed ahsen-i hulk ile nebîlere bir taç oldu Bu aşk ile yanıp, kalbinden mâlâyâ'ni ihraç oldu Açıldı göklerin bâbı, O Hazrete minhac oldu Ânın çün davet-i Mevlâ Muhammed'e mirâç oldu Ânın çün gökleri geçti, huzura ilaç oldu Şefaat kıl Yâ Resülullah... Beden rahatını gece kendisine çok az etti Göz yaşı ile Mevlâsına çok niyaz etti Allah Allah, Allah Allah diye bazen coşkulu avaz etti Ânın çün davet-i Mevlâ Muhammed'e miraç oldu Alıp Cibril sidreye götürdü ancak Dedi Cibril; yanarım Yâ Muhammed Ben daha yürürsem bir parmak Muhammed dedi; yanayım ben Gerek aşıklara yanmak Sarıldı refref-i aşka olur mu hiç yolda kalmak Ânın çün davet-i Mevlâ Muhammed'e miraç oldu Ânın çün gökleri geçti huzura o ilaç oldu Şefaat kıl Yâ Resülullah.. Sebilci Hüseyin Efendi Affet isyanım benim Halim yaman Allah’ım Ref et isyanım benim Medet Aman Allah’ım Halim yaman sultanım Defterim dolu siyah Amelim tekmil günah Sensin kuluna felah Medet Aman Allahım Halim yaman sultanım Ümmet et habibine Gönüller tabibine Rahmeyle garibine Medet Aman Allahım Halim yaman sultanım Aşıki azad eyle Cemalinle şad eyle Kulum diye yad eyle Medet Aman Allahım Halim yaman sultanım Muzaffer Ozak Ağla gözüm ağla Gülmezem gayrı(Hay Hay) Gönül dosta gider Gelmezem gayrı Ne gam bu dünyada Bin kez ölürsem(Hay Hay) Anda ölüm olmaz Ölmezem gayrı Tatlı canım yansın Aşkın oduna(Hay Hay) Aksın kanlı yaşım Silmezem gayrı Beni irşad eden Mürşidi kamil(Hay Hay) Yeter bir el dahi Almazam gayrı Yunus bunu söyler Aşkın dilinle (Hay Hay) Gerçek aşık isen Ölmezem gayrı Yunus Emre Ey şehid-i Kerbela’ya ağlayan Ağla, mâtemdir Muharrem'dir bugün Âteş-i hasretle sine dağlayan Ağla, mâtemdir Muharrem'dir bugün İnle mâtemdir Muharrem'dir bugün Ey “Sezâî” bilmiş ol Şâh-ı Hüseyn Cümleye sevmektir anı farz-ı ayn Şeksiz ehlullaha oldu nuri ayn Ağla, mâtemdir Muharrem'dir bugün İnle, mâtemdir Muharrem'dir bugün Hasan Sezai Efendi Yine arzuladım Sultanım seni Ağlatma fakiri tez gel efendim Ateşlere atıp yandırma beni Ağlatma fakiri tez gel efendim Ağlatma dervişleri tez gel Sultanım Bu acizi mahsun koydun gurbette Neyim vardı senden gayrı dünyada Fazla düşürme gelde ahu feryata Ağlatma fakiri tez gel Efendim Ağlatma dervişleri tez gel Sultanım Hayli oldu sen buradan gideli Varsın şadan olsun Nevşehir ili Bütün kardeşlerim bekliyor yolun Ağlatma fakiri tez gel Efendim Ağlatma dervişleri tez gel Sultanım Bu güzel Nevşehir nur ile dolsun Ordaki dervişler bahtiyar olsun Ordaki kardeşler bahtiyar olsun Yol ver Zül-Celal'im Sultanım gelsin Ağlatma fakiri tez gel Efendim Ağlatma dervişleri tez gel Sultanım İstanbulu metheyledi Peygamber İçinde toplanmış nice Mürşid var İçinde toplanmış Sultanımda var Gecem hayal oldu günüm ahu zar Ağlatma fakiri tez gel Efendim Ağlatma dervişleri tez gel Sultanım Gördümki rüyamda Sultanım geldi Aşkın zincirini boynuma saldı Seninle gidenler hep geri geldi Ağlatma fakiri tez gel Efendim Ağlatma dervişleri tez gel Sultanım Çok ağladım seni göreyim diye Duan himmetini alayım diye Rabbim n'olur bizi mahrum eyleme Bekliyom yolunu tez gel Efendim Bekliyom yolunu tez gel Sultanım Akil olan zikreder Her haline şükreder Cümle mahluk zikreder La İlahe İllallah La mevcude İllallah La maksude İllallah La mabude İllallah La İlahe İllallah Helal lokma yiyelim Mevlayı zikredelim Allah Allah diyelim La İlahe İllallah Yaşlar aksın gözümden Nur parlasın yüzünden Gayrı çıksın özümden La İlahe İllallah Gaflet günah arttırır Her masiva tartılır Allah diyen kurtulur La İlahe İllallah Ey cümle halkın maksûdu Al gönlümü senden yana Ey külli şey’in mevcudu Al gönlümü senden yana Budur yüreğim yâresi Gitmedi yüzüm kâresi Ey bîçâreler çâresi Al gönlümü senden yana Dâim sen ol dilde sözüm Seni fikreylesün özüm Gayrıya bakmasın gözüm Al gönlümü senden yana Mustafâ‘nın minnetine Murtazâ’nın himmetine Şol birliğin hürmetine Al gönlümü senden yana Ümmi Sinân der Yaradan Götür perdeyi aradan Kurtar beni bu yaradan Al gönlümü senden yana Ümmi Sinan Aldanma dünya varına Gel ey gönül gel ey gönül Ver gönlünü Allahına Gel ey gönül gel ey gönül İsyanı cürmü eylete Batılla hakkı eyle bak Tevhidi gönle eylete Gel ey gönül gel ey gönül Kuran hadis düstur sana Ol daima haktan yana Allaha kıl hamdü sena Gel ey gönül gel ey gönül Zekai Dede Alemlere rahmet olarak geldin Ümmetine şefaat vaad eyledin Güzel ahlakı sen itmam eyledin Salat selam sana Ya Rasulallah Ne büyük şeref sana ümmet olmak Gösterdiğin doğru yola koyulmak Kur’ana sarılmak namaza durmak Senin öğündür Ya Rasulallah Dinimiz islamdır elhamdülillah Canımız fedadır fisebilillah Günahlarımız çoktur bi içtibah Bizlere şefaat Ya Rasulallah Yunus Emre Ali almış sancağını eline Çekilip giderler mahşer yerine Hasan'ı Hüseyin'i almış yanına Ah ümmetim diye ağlar Muhammed Kıyâmet kopacak cânlar uyanır Kâmil derviş mürşidine dayanır Yüzün yere koymuş Hakk'a yalvarır Ah Ümmetim diye ağlar Muhammed Yunûs eydür gelin kadrin bilelim Fırsat elde iken tevhîd edelim Rûhu için çok salâvât verelim Ah Ümmetim diye ağlar Muhammed Yunus Emre Hakdır Allah’ım Muhammed mahım Alidir şahım (Efendim) Allah Eyvallah Aliden hikmet Veliden himmet Dervişten hizmet (Efendim Allah Eyvallah Fatıma Zehra Hatice Kübra Nur-i Kibriya (Efendim) Allah Eyvallah Aşka burhanım Sırrı rahmanım Derde dermanım (Efendim) Allah eyvallah Münir-i kemter Sizden ey server İsteriz Kevser (Efendim) Allah eyvallah Münir Baba Allah yolu yektir yek La ilahe illallah O birdir bir tektir tek La ilahe illallah Gelin gönül diliyle diyelim hep ya Allah Rahimde o Rahmanda La ilahe illallah Hu Hu Hu Allah Hu Hu Hu Allah Hu Hu Hu Allah La ilahe illallah Binbir veren bir alan La ilahe illallah Rabbimiz yüce Allah La ilahe illallah Alemleri yaratan can veren cümle kula Kainatın sahibi odur vallah ve billah Her şeyin halıkı o La ilahe illallah Allah yolu nurludur La ilahe illallah Hep o yolda yürü dur La ilahe illallah Eğer iki cihanın Aydın olsun istersen Ona inan ve sığın La ilahe illallah Ömrün yitirmiş viranemiyem Aklın yitirmiş divanemiyem ALLAHU ALLAH ALLAHU ALLAH ALLAHU ALLAH ALLAHU ALLAH Kanat vururum döner dururum Yanar kururum pervanemiyem Yaşlı gözlerim tutmaz dizlerim Yolunu gözlerim mestanemiyem Aşka Can feda olsa ne fayda Aşk oku yayda kemanemiyem Muzaffer Ozak Allahümme Salli Alel Mustafa Bedi’ul Cemali Ve Bahril Vefa Ve Salli Aleyhi Kema Yenbeği Essadık Muhammed Aleyhisselam Alma tenden canımı Aman Allahım aman Görmeden cananımı Aman Allahım aman Allah Allah Allah Allah Allah Allah HU HU HU İLLALLAH HU Aşıkız Muhammede Ol resulu emcede Koyma bizi firkate Aman Allahım aman Bir kez yüzün göreyim Payine yüz süreyim Canım anda vereyim Aman Allahım aman Yunus Emre Amel o dur ki onda ola ihlas Hulus olmayan amali nidersin İç ol zehri ki bal olsun sonunda Sonunda zehr olan balı nidersin Derip dünyayı cem etme önünde Seninle kalmayan malı nidersin Riya ile bu halkı gör azıtma O tacı hırkayı şanı nidersin Kuru laf ile maksuduna girme Yürü hal ehli ol pani nidersin Niyazi isteyen hakkı bulurmuş Gelin bir işte ihmali nidersin Niyazi Mısri Arşı azam sallanır derviş Allah dedikçe Levhü kalem allanır derviş Allah dedikçe Gelin Allah diyelim kalpten pası silelim Alemler seyredelim derviş Allah dedikçe Nerde Tevhid edilir melekler saf saf gelir Hepsi tekbir getirir derviş Allah dedikçe Zikrullaha başladı ismi Celal hızlandı Arşı Alâ sallandı derviş Allah dedikçe İner Hakkın Rahmeti Evliyalar Himmeti İki cihan devleti derviş Allah dedikçe Nasırı Allah olur Keramullahı bulur Darül emanda kalır derviş Allah dedikçe Nuru Hidayet doğar envarı hikmet yağar Aşkullah kalbe doğar derviş Allah dedikçe Fevz-i Mevla yar olur Zikrullah dildar olur Tarik-i ağyar olur derviş Allah dedikçe Zikreyle Hakkı dilde fırsat var iken elde Hakka bulur bu yolda derviş Allah dedikçi Lutfi’ye Hakdan kerem derdime buldum merhem Feth ola bab-ı harem derviş Allah dedikçe Alvarlı Efe Aşık oldum ben Allahın adına hay medet Doyamadım lezzetine tadına Şimdi girdim erenler meydanına hay medet Bana Allah gerek cihan kar etmez Benim gönlüm didar ister eylenmez Derviş oldum gezdim dağ ile taşı hay medet Irmak oldu aktı gözümün yaşı Terk eyledim ana baba kardeşi hay medet Allah Allah deyup her an ağlarım hay medet Allahı andıkça kalmaz kararım Bir oda düşmüşem daim yanarım hay medet Bilmez misin Yunus Emre halini hay medet Gece gündüz zikreyler cemalini Görebilsem Allah’ın didarını hay medet Yunus Emre Aşık-ı Yezdan Der Allah Allah Talib-i irfan Der Allah Allah Gökte melekler Yerde felekler Suda samekler Der Allah Allah Hu diyen canlar Canda cananlar Aşkla yananlar Der Allah Allah Ahmet Kuddusi Baba Aşıkız Muhammed’e İnandık o sermede Şanı büyük Ahmede Kavuştur Rabbim bizi Kavuştur Mevlam bizi Sultanlar sultanına Ol şefaat kanına Dertliler dermanına Kavuştur Rabbim bizi Kavuştur Mevlam bizi Dünyada ravzasına Ukbada rızasına Cennete sefasına Kavuştur Rabbim bizi Kavuştur Mevlam bizi Cennete girenlere Rahmete erenlere Cemali görenlere Kavuştur Rabbim bizi Kavuştur Mevlam bizi Tevfik Çapacıoğlu Âşıkların eğlencesi zikri zatın Ya Rabbena Cânlarının dinlencesi zikr-i zâtın yâ Rabbenâ Ümmi Sinan fazlın ile gitmek isterler ol ile Sen mahrum eyleme hele sırr-ı zatın Ya Rabbena Ümmi Sinan Aşk bağına girsen eğer Derdin sana derman olur Güllerini dersen eğer Bir katre bin umman olur Gönlünü Hak’ka bağlasan İçini aşka dağlasan Sular gibi hep çağlasan Canlar sana canan olur Mevlasını zikreyleyen Ayetini fikreyleyen Nimetlere şükreyleyen Dil şehrine sultan olur A.Ulvi Kurucu Aşk bezirganı Sermaye canı Bahadır gördüm Cana kıyanı Allah bahadır Can terkin umar Kılıç mı keser Himmet diyeni Aşık olanın Nişanı vardır Melamet olur Belli beyanı Mansuru gör ki Enel hak dedi Berdar ettiler İşittik anı Zinhar ey Yunus Gördüm deme sen Odda yakarlar Gördüm diyeni Yunus Emre Ahmedim Ahmed Ceddim Muhammed Bulurlar rahmet efendim Aşk meydanında Hz. Bekir dilinde zikir Hu deyip döner efendim Aşk meydanında Hz. Ömer belinde kemer Hu deyip döner efendim Aşk meydanında Hz. Osman dilinde kur-an Daima iman efendim Aşk meydanında Hz. Ali şüphesiz veli Allahın aslanı efendim Aşk meydanında Hz. Musa elinde asa Gidiyor Tur'a efendim Aşk meydanında Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Cümleye rahmet Efendim aşk meydanında Gözlerinde nem Efendim aşk meydanında Dermana matlub Efendim aşk meydanında Hakimdir her an Efendim aşk meydanında Haktan bir nida Efendim aşk meydanında Hastaya şifa Efendim aşk meydanında Nerde Yahya, nerde Nuh? Suçlusun mademki, Sıddık tövbe et Mevlâm Celil! Gel gör beni aşk neyledi, yaktı yaktı kül eyledi Daldım aşkın deryâsına, aşk Muhammed'in aşkıdır Girdim Allah'ın yoluna, mâni olma ey dünya Peygamberin izindeyim, iz Muhammed'in izidir Her bahçenin gülü kokmaz, kokar râvzanın gülleri Dâim durur rengi solmaz, gül Muhammed'in gülüdür Medine her yerden efdâl, zira yatar Peygâmber Medine şehrinden gelen, yel Muhammed'in yelidir Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dünü günü Bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni Aşkın aşıklar öldürür Aşk deryasına daldırır Tecellisini doldurur Bana seni gerek seni Cennet cennet dedikleri Birkaç köşkle birkaç huri İsteyene versen onu Bana seni gerek seni Derviş Yunus benim adım Gün geçtikçe artar odum İki cihanda maksudum Bana seni gerek seni Yunus Emre Aşk-ı Habib’in bizleri yaksın Aşkına Mevla’m gönlümüz kansın Narımız nur et gönlümüz fethet Bizlere rahmet mucizen olsun Dinimle iman virdimdir Kur’an Canımdır kurban yolunda olsun Varlığım Sensin sağlığım Sensin Kulunum Senin aşkını bulsun Hakk’ın Habib’i aşkın tabibi Yolun talibi şifayı bulsun Aşkınla dolan duruyor kıyam Huzurda her an dopdolu olsun Aşkından eser Muhammed'e ver Sermest olup ger viranen olsun Muhibbî Sefer Efendi Aşkın ile aşıklar Yansın Ya Rasulallah İçip aşkın şarabın Kansın Ya Rasulallah Şol seni seven kişi Verir yoluna başı İki cihan güneşi Sensin Ya Rasulallah Şol sevenlere sevene Kıl şefaat onlara Mü’min olan tenlere Cansın Ya Rasulallah Aşık oldum dildare Bülbülüm şol gülzare Seni sevmeyen nare Yansın Ya Rasulallah Aşık Yunusun canı İlmi şefaat kanı Alemlerin sultanı Sensin Ya Rasulallah Yunus Emre Aşkın kuluyuz Mevlevîyiz biz Sevgi yoluyuz Mevlevîyiz biz Başımda sikke kâinât tekke Çâr cihet Mekke Mevlevîyiz biz Gelince vecde eyleriz secde Kurân'a bende Mevleviyîz biz Beş vakit ezan çağırır her an İsmine hayrân Mevlevîyiz biz Âhir ümmetiz ehl-i sünnetiz Mest-i vahdetiz Mevlevîyiz biz Hilkât sebebi Muhammed Nebî Hakkın habîbi Mevlevîyiz biz Hazret-i Sıddık Resûl'e sâdık Yoluna âşık Mevlevîyiz biz Hazret-i Ömer Fâruk-ül beşer Adl ile söyler Mevlevîyiz biz Hazret-i Osman Şehid-i Kur'ân Ne bilsin nâdân Mevlevîyiz biz Hazret-i Ali hidâyet Veli İkrâr vereli Mevlevîyiz biz Yâ Hazret-i Pîr ol bize dest-gîr Ezelden takdîr Mevlevîyiz biz Abd-i rû siyah acısın Allah Her seherde ah Mevlevîyiz biz Abdullah Uysal Aşkın odu yüreğimi Yaka geldi yaka gider Garip başım bu sevdayı Çeke geldi çeke gider Ayrılık yetti canıma Gelsin aşıklar yanıma Aşk zincirin dost boynuma Taka geldi taka gider Bülbül eder zaru figan Aşk oduna yandı bu can Benim gönülcüğüm heman Hak'tan geldi Hakk'a gider Aşıklar durur sözüne Gayrı görünmez gözüme Eşrefoğlu yar yüzüne Baka geldi baka gider Eşrefoğlu Rumi Aşkınla yandır sultânım Allah Şevkinle döndür sultânım Allah Sensin ilâhım, püşt-ü penâhım Affet günahım, sultânım Allah Nefsimi bildir, aslımı buldur Ölmeden öldür, sultânım Allah Sensin ilâhım, püşt-ü penâhım Affet günahım, sultânım Allah Al beni benden, kaydı bedenden Ayırma senden, sultânım Allah Eyle Zekai, hamd-ü senayı Daim duayı, sultânım Allah Zekai Efendi Ateş-i aşkınla yandır kalbimi subhu mesâh Çünkü hayran olmuşum ben bezm-i eleste sana Hubbi dünyadan ayırma kalbimi senden yana Ey habibi kibriyâ ismi Muhammed Mustafa Tutunur tevfik bu yola arzu halimdir sana Tut elim aktab-ı ebrâr kurb-i ahyâr aşkına Böylece gelsin hidayet bu yakışır şanına Ey habibi kibriyâ ismi Muhammed Mustafa Tevfik Çapacıoğlu Ay dahi güneş dahi Nurundan Muhammed’in Cümle şekerler tadı Tadından Muhammed’in Doğdu ümmetim dedi Ümmetin kaydı yedi Mevla ziyaret koydu Sinine Muhammed’in Muhammed bir denizdir Cümle yerleri tutmuş Evliyalar ördeği Gölünde Muhammed’in Evliyalar geldiler Saf saf olup durdular Canlar feda kıldılar Yoluna Muhammed’in Yetmiş bin hacı gider Malı mülkü terk eder Varıp ziyaret eder Ravzasın Muhammed’in Yunus Emre Ay doğdu üzerimize Veda tepelerinde Şükür gerekti bizlere Allah'a davetinde Sallallahu ala Muhammed Sallallahu aleyhi vessellem Sen güneşsin sen aysın Sen nur üstüne nursun Sen süreyya ışığısın Ey sevgili Ey Rasul Ey bizden seçilen elçi Yüce bir davetle geldin Sen bu şehre şeref verdin Ey sevgili hoş geldin Ey Rasul sana söz verdik Doğruluktan ayrılmayız Sen ey esenlik yıldızı Senin sevginle doluyuz Baba bu yol nere gider Bu yol doğru Dosta gider Ben bu yola kurban olam Bu yol doğru Hakka gider Bu yol doğru Dosta gider Bu yola giren şad olur Kalbi iman ve nur olur Girmeyenler pişman olur Baba bu yol nere gider Bu yol doğru Hakka gider Bu yol doğru Dosta gider Medinenin yollarına Bahçedeki güllerine Kurban olam hallerine Baba bu yol nere gider Bu yol doğru Dosta gider Bu yol doğru Hakka gider Medinenin yolu uzun Mevlam bana verse izin Ravzasına sürsem yüzün Baba bu yol nere gider Bu yol doğru Hakka gider Ben bu yola kurban olam Bu yol doğru Dosta gider Poyrazoğlu yolunu bul Sen feyzini şeyhinden al Gül için ağlıyor bülbül Baba bu yol nere gider Ben bu yola kurban olam Bu yol doğru Dosta gider Bu yol doğru Hakka gider Bağrımdaki biten başlar Muhammedin aşkındandır Gözlerimden akan yaşlar Muhammedin aşkındandır Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah Allah Hu Allah La İlahe İllallah Sular gibi çağladığım Ciğerimi dağladığım Her seherde ağladığım Muhammedin aşkındandır Allah Hu Allah Hu Allah Hu Allah Allah Hu Allah La İlahe İllallah Seyfullah Nizamoğlu Mevlâ bizi affede Gör ne güzel ıyd olur Cürmü hatalar gide Bayram o bayram olur Merhamet ede Rahîm Dermanı veren Hekîm Lutfede lutf-i Kadîm Bayram o bayram olur Merhametin kânıdır Affı kerem şânıdır Hep ânın ihsânıdır Bayram o bayram olur El tuta kitâbını Dil tuta hitâbını Can tuta şitâbını Bayram o bayram olur Tevhîd ede zevk ile Hakkı söyle şevk ile Tasdîk inerse dile Bayram o bayram olur Lutfiye lutfu kerem Dâhil-i bâb-ı harem Dâima Allah direm Bayram o bayram olur Alvarlı Efe Ben bir Yakup idim kendi halimde Mevla'nın kelamı var idi dilimde Aldırdım Yusuf’u Kenan ilinde Ağlar Yakub ağlar Yusuf'um deyu Yusuf'um hocadan okumaz oldu Anın bülbül dili şakımaz oldu Alnındaki nuru parlamaz oldu Ağlar Yakub ağlar Yusuf'um deyu Akardı Yakubun gözünün yaşı Ah çektikçe eritir dağ u taşı Yusufu kuyuya attı kardeşi Ağlar Yakub ağlar Yusuf'um deyu Ahmet Uzungöl Ben bu aşka düş oldum Aşk ateşiyle piş oldum Yandım yandım külhan oldum HU Aşkından dolanıyorum Külhan gibi yanıyorum Allaha yalvarıyorum HU Zincir bana urgan bana Ben gidiyorum haktan yana Aşık oldum ben Allaha HU Aşkından dolanıyorum Külhan gibi yanıyorum Allaha yalvarıyorum HU Ufacık olur oranın taşı Durmaz akar gözümün yaşı Cümle peygamberler başı HU Aşkından dolanıyorum Külhan gibi yanıyorum Allaha yalvarıyorum HU Zincir tutmaz urgan tutmaz Aşk ateşi hiç candan çıkmaz Yanar yüreğim dumanım tütmez HU Aşkından dolanıyorum Külhan gibi yanıyorum Allaha yalvarıyorum HU Ben bu meclislerde hayretler gördüm Uyudum uyandım hep ayan gördüm Habibin nurunu yanarken gördüm Ben Hu demeyince eylenemem Hu Allah demeyince sabredemem Hu Semada melekler Hu diye döner Ele ele vermişler Hakka giderler Habibin nurunu tavaf ederler Bir çeşme yaptırdım mermer taşından Suyunu akıttım gözüm yaşından Hiç vefa görmedim dünya işinden Erenlerin piri Veysel Karani Ebubekir,Ömer, Osman Ya Ali Onlar peygamberin sevgilileri Yunus Emre Ben bu yolu bilmez idim Aşk gönlüme düştü gider Aşk elinden dertli gönül Kaynayu ben taştı gider Kerim Allah Allah Allah Rahim Allah Allah Allah Ol Kerime Hu diyelim Hu Hu Hu deyip aşka erelim Hu Allah Hu, Hu Rahman Hu, Hu Seddar Hu Aşk oduna yanmayanlar Öleceğin sanmayanlar Göz açıp uyanmayanlar Şöyle gaflet bastı gider Bu aşk bana bir düş idi Hak müesser kılmış idi Derviş yunus bir kuş idi Halk içinden uçtu gider Yunus Emre Ben dervişim diyene Bir ün edesim gelir Seğirdüben sesine Varıp yitesim gelir Sırat kıldan incedir Kılıçtan keskincedir Varıp anın üstüne Evler yapasım gelir Altında gayya vardır İçi nar ile pürdür Varuben ol gölgede Biraz yatasım gelir Derviş Yunus bu sözü Eğri büğrü söyleme Seni sigaya çeken Bir Molla Kasım gelir Yunus Emre Benim bunda kararım yok Ben yine gitmeye geldim Bezirganım metağım çok Alana satmaya geldim Ben gelmedim dava için Benim işim sevgi işi Dostun evi gönüllerdir Gönüller yapmağa geldim Ol padişah ben kuluyum Dost bahçesi bülbülüyüm Ol hocamın bahçesinde Şad olup ötmeye geldim Yunus Emre aşık olmuş Maşukun derdinden ölmüş Gerçek erin kapısında Ömrün harcetmeye gelmiş Yunus Emre Ey Allah’ım beni senden ayırma Beni senin cemalinden ayırma Seni sevmek benim dinim imanım İlahi dini imandan ayırma Şeyhim güldür ben onun bülbülüyem İlahi bülbülü gülden ayırma Eşrefoğlu senin kemter kulundur İlahi kulu sultandan ayırma Eşrefoğlu Rumi Benim adım dertli dolap Suyum akar yalap yalap Böyle emreylemiş Çalap Derdim vardır inilerim Dolap niçin inilersin Derdim vardır inilerim Ben Mevlâ'ya aşık oldum Onun için inilerim Beni bir dağda buldular Kolum kanadım kırdılar Dolaba lâyık gördüler Derdim vardır inilerim Ben bir dağın ağacıyam Ne tatlıyım ne acıyam Ben Mevlâ'ya duacıyam Derdim vardır inilerim Dağdan kestiler hezenim Bozuldu türlü düzenim Ben bir usanmaz ozanım Derdim vardır inilerim Yunus burda gelen gülmez Kişi muradına ermez Bu fanide kimse kalmaz Derdim vardır inilerim Yunus Emre Benim burda kararım yok Ben burdan gitmeye geldim Bezirgânım metaim çok Alana satmaya geldim Ben gelmedim dava için Benim işim sevgi için Dostun evi gönüllerdir Gönüller yapmaya geldim O hocamdır ben kuluyum Dost bahçesi bülbülüyüm O hocamın bahçesine Şad olup ötmeye geldim Siz Yunus'tan sorun haber Dost kanda ise anda var Haberi gel gör benden al Ben onu görmeye geldim Yunus Emre Bihamdillah derim Allah Alıp aklımı fikrullah Dilimde zatın esması Bana üns oldu zikrullah Allah Allah Kerim Allah Allah Allah Rahim Allah Aleyke Ya Resulallah Aleyke Ya Habiballah Bu tevhidden murad olan Cemali zata ermektir Görünen kendi zatıdır Değildir sanma gayrullah Şems-i Tebriz bunu bilir Ehad kalmaz fena bulur Bu alem külli mahvolur Hemen baki kalır Allah Şemsi Tebrizi Bilmem nideyim (Allah Allah) Aşkın elinden (Hay Hay) Kande gideyim Aşkın elinden Sallallahu ala Muhammed Sallallahu aleyke Ahmed Meskenim dağlar (Allah Allah) Gözyaşım çağlar (Hay Hay) Durmaz kan ağlar Aşkın elinden Sallallahu ala Muhammed Sallallahu aleyke Ahmed Yunus’un sözü (Allah Allah) Doğrudur özü (Hay Hay) Kan ağlar gözü Aşkın elinden Yunus Emre Hak bir gönül verdi bana Ha demeden hayrân olur Bir dem gelir şâdân olur Bir dem gelir giryân olur Bir dem sanasın kış gibi Şol zemheri olmuş gibi Bir dem beşâretden doğar Hoş bağ ile bostân olur Bir dem gelir söyleyemez Bir sözü şerh eyleyemez Bir dem dilinden dür döker Dertlilere dermân olur Bir dem çıkar arş üzere Bir dem iner taht-es-serâ Bir dem sanasın katredir Bir dem taşar ummân olur Bir dem cehâletde kalır Hiç nesneyi bilmez olur Bir dem dalar hikmetlere Câlînus u Lokmân olur Bir dem dev olur yâ peri Vîrâneler olur yeri Bir dem uçar Belkîs ile Sultân-ı ins ü cân olur Bir dem varır mescidlere Yüz sürer anda yerlere Bir dem varır deyre girer İncil okur ruhbân olur Bir dem gelir Îsâ gibi Ölmüşleri diri kılar Bir dem girer kibr evine Fir'avn ile Hâmân olur Bir dem döner Cebrâil'e Rahmet saçar her mahfile Bir dem gelir gümrâh olur Miskin Yunus hayrân olur Yunus Emre Bir gece Muhammed’e Çalap'tan geldi Burak Seni okur zül-celal Ne durursun kıl hazırlık Sallallahu ala Muhammed Sallallahu aleyhi vessellem Kadem bir taşa bastı Taş bile coştu vardı Dur Ya Mübarek dedi Öyle kaldı muallak Nice bin yıllık yola Bir anda vara gele Yunus eydür kim ola Ol Muhammed’dir mutlak Yunus Emre Bir gün olur perdeyi yâr kaldırır Seyr-i cemal ile seni güldürür Birgün olur nazlı nezaket yapar Birgün olur cam-ı meyi doldurur Birgün olur kahr u sitem cevr eder Birgün olur yâr hareme aldırır Birgün olur katline ferman eder Birgün olur la’li ile kandırır Birgün olur darb ile uryan eder Birgün olur buseden usandırır Birgün olur kuyine koymaz seni Birgün olur naz ile uyandırır Birgün olur dare çeker bend eder Birgün olur lütfuna dayandırır Birgün olur serzeniş eyler sana Birgün olur buyine boyandırır Birgün olur cahe atar lutfi’yi Sonra mısır şahlığına aldırır Alvarlı Efe Allah Allah Allah vahid layezal Kerimün rahimün şefikul ibad Bir ismi Mustafa bir ismi Ahmed Allahümme salli ala Muhammed Ruzi mahşerde bize eyle meded Derviş musa halis eyle niyetin Emrine intisal eyle hazretin İşte budur doğru yolu cennetin Allahümme salli ala Muhammed Ruzi mahşerde bize eyle meded Musa Dede Bir tahta yaratmışsın Halim anda yazmışsın Mevlam ne yazdın anda Kullar anı ne bilsin Kerim Allah… Rahim Allah… Aman Allah… Sekiz cennet yarattın Habibine vaat ettin Ana kafirler girmez Mü’minlere ne dersin Yedi tamu yarattın Kafirlere vaat ettin Ana mü’minler girmez Hazzı olanlar girsin Eğer hayır eğer şer Eğer avret eğer er Yazısında gülmeyen Zahir yerde ne gülsün Yüzüm kara elim boş Bağrım yanık gözüm yaş İnayet eyle mevlam Yunus cemalin görsün Yunus Emre Halet ile bana bir hal göründü Bir yeşil sancaklı sultan göründü Gözümün gördüğünü söylerim size Bir yeşil sancaklı sultan göründü Sancağını açtı şöyle yürüdü Yüreğimin yağı içte eridi Muhammedin nuru arşı bürüdü Bir yeşil sancaklı sultan göründü Sancağın ak idi döndü yeşile Uyandım kendimi dövdüm taş ile Ey allahım bir dahi göster düş ile Bir yeşil sancaklı sultan göründü Yunus Emre Biz dünyadan gider olduk Kalanlara selam olsun Bizim için hayır dua Kılanlara selam olsun La İlahe İllallah Allah Derde derman Ya Allah Ecel büke belimizi Söyletmeye dilimizi Hasta iken halimizi Soranlara selam olsun Derviş Yunus söyler sözün Yaş dolmuş iki gözün Bilmeyen ne bilsin bizi Bilenlere selam olsun Yunus Emre Ey güzel hüdam sen bizi böyle naçar eyleme Cürm-ile aluda kılma hem günahkar eyleme Burada ağlattın bizi ukbada azar eyleme Lütfet Allah’ım bizi mahrumu didar eyleme Ol kadar çokki günahım haddini fehmeylemem Rahmetin deryası andan çok büyüktür gam yemem Yakma Ya Rabbi cehennem ateşine mücrime Lütfet Allah’ım bizi mahrumu didar eyleme Cürmümü affeyle Muhammed Mustafa’nın aşkına Hazreti Kübra vü Zehra murtezanın aşkına Ol hasan ile hüseyni kerbelanın aşkına Lütfet Allah’ım bizi mahrumu didar eyleme Yemmim Nahvel Medine Tera'l-Envar Vagsud himama bina taha'l-Muhtar Meded Allah sana sundum elimi Bizi ol dost Muhammed’den ayırma Gayrı kime arz ideyim halimi Bizi ol dost Muhammed’den ayırma Yemmim Nahvel Medine tera'l Envar Vagsud himana bina Taha'l-Muhtar Enbiya Evliya çıkar köşküne Mest olurlar amber ile miskine Hasanı Hüseynin demi aşkına Bizi ol dost Muhammed'den ayırma Yemmim nahvel Merdine teral envar Vagsud himana bina taha'l-etvar Sinan Ümmi söyler sözü gümansız Niderler cesedi içinde cansız Huri gılman gerekmez bana ansız Bizi ol dost Muhammed’den ayırma Ümmi Sinan Bu aklı fikr ile Mevla bulunmaz Bu ne yaredir ki Derman bulunmaz Hay Allah Hay Allah Allah Allah Allah Deryalar içinde Susuz gezerim Beni kandıracak Umman bulunmaz Aşkın pazarında Canlar satılır Satarım canımı Alan bulunmaz Yunus öldü deyu Sela verilir Ölen hayvan imiş Aşıklar ölmez Yunus Emre Bu aşk bir bahri ummandır Buna haddi kenar olmaz Delilim sırrı kur-andır Bunu bilende ar olmaz Süre geldik ezeliden Pirim Muhammed Aliden Şarabı lemyez elinden İçenlerde humar olmaz Eğer aşık isen yare Sakın aldanma ağyare Düş İbrahim gibi nare Bu gülşende yanar olmaz Kıyamazsan başu cane Bırak dur girme meydane Bu meydanda nice başlar Kesilir hiç soran olmaz Bak şu Mansur’un işine Halkı toplamış başına Enel hakkın firaşına Düşenlerde güman olmaz Seyfullah Nizamoğlu Bu cismim ateşi aşkınla Yansın Ya Rasulallah Dü ceşmi hab-ı gafletten uyansın Ya Rasulallah Hannan Allah Mennan Allah Her dertlere derman Allah Salâtullah Selâmullah Aleyke Yâ Resulallah Takıp boynuma zincir varaydım ravza-i pake Görenler hep beni divane sansın Ya Rasulallah Bu zalim nefsin elinden deli divaneyi kurtar Yeterfisku kabahatler uyansın Ya Rasulallah Yananlar var ey ihvanlar Bu dergahta yananlar var Haber verin Geylanime Bu dergahta yananlar var Bu dergah ki Kuddusidir Rufaidir, Kadiridir Yananların mihrabıdir Bu dergahta yananlar var Püryan olur sineleri Pürhun olur ciğerleri Ahuzar olur gözleri Bu dergahta yananlar var Seher vakti diz çökerler Huu esmasını çekerler O hasrete yaş dökerler Bu dergahta yananlar var Çalınır neyler, defleri Zikir eyler dervişleri Sar vurur semazenleri Bu dergahta yananlar var Celal Ciriş Bu dervişlik yoluna Sıdk ile gelen gelsin Hak'tan özge ne ki var Gönlünden silen gelsin Dervişlik dedikleri Nihayetsiz denizdir Bu payansız denizi Mevcimi duyan gelsin Dervişin gözü açık Dünü günü uyanık Bu söze mevlam tanık Bakmadan gören gelsin Bu Eşrefoğlu Rumi Dervişliğe geleli Nefsindendir çektiği Nefsini bilen gelsin Eşrefoğlu Rumi Bu gönül şehrini seyran ederken Dedi bana sırrım seyran içinde Derde düştün niçin derman ararsın Aşıklar dert arar derman içinde Mihneti rahat bil rahat ararsan Rahat mı bulunur rahat içinde Aşıklara karış aşık ola gör Ne gevherler vardır ol kan içinde Aç gözünü Eşref Hakkı zikreyle Fezkuruni derler Kuran içinde Eşrefoğlu Rumi Tarikat Kurbi Rahmandır Hakikat sırrı Sübhandır Bu meydan âlâ meydandır Bu meydan Özge meydandır Meydana gelen aşıklar Ciğeri Hakka yanıklar Seherde hep uyanıklar Bu meydan âlâ meydandır Meydana münkir gelemez Gelsede can sefa bulmaz Burda açılan gül solmaz Bu meydan âlâ meydandır Budur esmanın hası Siler kalplerden pası İsmi azam duası La İlahe İllallah Cennetten çıktı adem Dünyaya bastı kadem Bunu söylerdi herdem La İlahe İllallah Taştı rahmet deryası Gark oldu cümle ası Dört kitabın manası La İlahe İllallah Şamda kırklar dağında Erenler ocağında Söyle gençlik çağında La İlahe İllallah Günahım çok nideyim Hangi yola gideyim Affetmezsen nideyim La İlahe İllallah Yunus Emre Habib-i Kibriya ağlar Bugün eyyam-ı matemdir Aliyyel Murteza ağlar Bugün matem bugün matem Bugün eyyam-ı matemdir Bugün ağla bugün ağla Bugün eyyam-ı matemdir Semavat-ı zemin ağlar Bugün alem kara ağlar Bugün hayrün-nisa ağlar Bugün üstadım geldi Aşk şarabın içirdi Gül cemalin gösterdi Benim güzel efendim Allah’ım seni sevmiş Benim dostumdur demiş Rasulullah mühr etmiş Benim güzel efendim Geylanim makam verdi Karani elin verdi Rufai sancak verdi Benim güzel efendim Bedevi devlet verdi Dussuki kucak açtı Şazeli himmet etti Benim güzel efendim Nakşibend meydan açtı Mevlana yürü dedi Meydan senindir dedi Benim güzel efendim Bektaşimde gel dedi Hem Hacı Bayram Veli Gel bahçeme gir dedi Benim güzel efendim Hem zamanın kutbudur Derdimin dermanıdır Gönlümün sultanıdır Benim güzel efendim Bugün Üstadımı Gördüm O gül yüzünü bize döndü Çürük kalbe merhem sürdü Himmet eyle nurlu Sultanım Yoktur sultanımın eşi Zamanımızın güneşi Fakirlerin can yoldaşı Himmet eyle güzel Sultanım Üstadımda umman olmuş Hal dervişler ona dalmış Hem Mehdi'ye asker olmuş Himmet eyle nurlu Sultanım Dergahının önü mermer Miski anber kokar her yer Hep dervişler candan geçer Himmet eyle nurlu Sultanım Bunca yıldır bir hiçliğe Gittim sana geliyorum Yeter artık döne döne Bıktım sana geliyorum ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH Yeter artık döne döne Bıktım sana geliyorum Bıraktım öfkeyi kini Oldum bir rahmet ekini Seni sevmenin zevkini Tattım sana geliyorum Aşk tokmağı deydi örse Durmam gayrı dünya dursa Dünden kalma neyim varsa Attım sana geliyorum Durdum ve düşündüm demin Baktım bu yol daha emin Ayrılmamaya bin yemin Ettim sana geliyorum Bülbül gülün hayranı Allah dertler dermanı Nasip eyle kuranı Allah mahrum eyleme Bizi mahsun eyleme Bülbül ten kafesinde Dağlar inler sesinde Ol arşın gölgesinde Allah mahrum eyleme Bizi mahsun eyleme Bülbül taşta ne gezer Kalem kaşta ne gezer Şeyhi kamil olanın Aklı başta ne gezer Bülbülden bir nida geldi güllere Sefasın sürmeden göçtü gidiyor Üftadeler yalın ayak yolları Ağlayu ağlayu göçtü gidiyor Bülbüller kokuyu güllerden alır Mecnun dağa çıkar Leylayı bulur Leyla Leyla derken Mevlayı bulur Mevlanın aşkıyla yandı gidiyor Pirim Abdülkadir giyer yeşili Nur gibi parlıyor yüzü elleri Ceddini sorarsan Muhammed nebi Bülbül güle hayran bende şeyhime Rufailer giyer pembe kırmızı Tacının üstünde nurdan yıldızı Evlatları tutar ateş nar közü Bülbül güle hayran ben de şeyhime Pirim Nakşibendi giyer beyazı Tacının üstünde üç satır yazı Evlatları için eder niyazı Bülbül güle hayran bende şeyhime Hazreti Mevlana’da sever dönmeyi Döne döne alır onlar feyzini Onada üstad olmuş Şems-i Tebrizi Bülbül güle hayran ben de şeyhime Bülbüller nazda Güller niyazda Söyle namazda Elhamdülillah Yatma seherde Bulasın derde Söyle her yerde Elhamdülillah Oldum halveti Buldum devleti Geçtim zulmeti Elhamdülillah Kalbimde iman Gönlümde sultan Elimde ferman Elhamdülillah Muzaffer Ozak Ne sen, ne ben var olurduk Can Ahmed'im olmasaydı Yana yana nâr olurduk Can Ahmed'im olmasaydı Ne toprak suya kanardı Ne fidanlar boy atardı Ne arılar bal yapardı Can Ahmed'im olmasaydı Sabah, akşam, gündüz, gece Işık ışık, hece hece Çözülmezdi bu bilmece Can Ahmed'im olmasaydı Ne toprakta gül biterdi Nede bülbüller öterdi Gündüz geceden beterdi Can Ahmed'im olmasaydi Celaleddin Ada Can ellerinden gelmişem Fani mekanı neylerem Ol mülke meylin salmışam Ben bu cihanı neylerem Aşkın şarabın içmişem Dil gülşenine göçmüşem Ben varlığımdan geçmişem Namı nişanı neylerem Dilden dile bin tercüman Varken ne söyler bu lisan Çün canı dildir her zaman Lütfu mekanı neylerem Erzurumlu İbrahim Hakkı Can yine bülbül oldu Har açılıp gül oldu(Medet Medet Medet) Göz kulak oldu her yer Her ne ki var af oldu(Medet Medet Medet) Gönül o bahre daldı Dilim tutuldu kaldı(Medet Medet Medet) Girdim anın zikrine Azalarım dil oldu(Medet Medet Medet) Varlık dağını deldim Ferhat bugün ben oldum(Medet Medet Medet) Şirinime varmaya Her canibim yol oldu(Medet Medet Medet) Niyazi Mısri Canı dilden aşık oldum Muhammed’e Muhammed’e Mevlam ümmet eyle bizi Muhammed’e Muhammed’e Hak dergahına girelim Bizde murada erelim Her dem salavat verelim Muhammed’e Muhammed’e Gökten kur’an inmedimi Taç başına konmadımı Hak habibim demedimi Muhammed’e Muhammed’e Akil olan irfan olsun Yürek yansın püryan olsun Bir canım var kurban olsun Muhammed’e Muhammed’e Canı dil müştak oluptur şehrine Peygamberin Gözlerim muhtac oluptur nuruna Peygamberin Yüzümüzre sürünüp ben varayım Ya Rabbena Sürmeye kara yüzümü hakine Peygamberin Ta yedi kat göklerin hem arşı seyran eyledi İns-ü cin hayran oluptur yüzüne Peygamberin Ol Ebubekir-ü Ömer Osman Aliyyel Murteza Canımız olsun feda dört yarına Peygamberin Asifadır yare ermek ister isen şemsi yar Şartı yarın budurur yoluna Peygamberin Asitanın yar ermek ister isen şems-i yar Şartı yarın budurur yoluna Peygamberin Can-u dilden aşıkam billahi Beytullah'a ben Gör beni daim münacat eylerim Allah'a ben Senki mihnetle heba ettin cevahi ömrünü Başladım şimden gerû nâti Resulûllah'a ben Hazreti Azrail'e can vermeğe fahreylerim Yüz sürünce Ravza-i pâki Habibullah'a ben Gözlerim kan ağlasan hiç surmasun leylü nahar Ta varınca Kabe-i Bünyad Habibullah'a ben Arayu arayu bulsam izini İzinin tozuna sürsem yüzümü Hak nasip eylese görsem yüzünü Ya Muhammed canım arzular seni Ya Muhammed canım pek sever seni Bir mübarek sefer olsada gitsem Kabe yollarında kumlara batsam Nur cemalin bir kez halde seyretsem Ya Muhammed canım arzular seni Ya Muhammed canım pek sever seni Arafat dağıdır bizim dağımız Orda kabul olur bizim duamız Medinede yatar peygamberimiz Ya Muhammed canım arzular seni Ya Muhammed canım pek sever seni Ali ile Hasan Hüseyin anda Sevdası gönülde muhabbet canda Yarın mahşer günü hak divanında Ya Muhammed canım arzular seni Ya Muhammed canım pek sever seni Yunus medheyledi seni dillerde Dillerde dillerde hem gönüllerde Arayu arayu gurbet ellerde Ya Muhammed canım arzular seni Ya Muhammed canım pek sever seni Yunus Emre Canım erenler yolu İnceden ince imiş Süleymana yol kesen Şol bir karınca imiş Ben dervişim diyenler Harâmı yemeyenler Harâmın yenmediği Ele geçince imiş Dört kitabın manasın Okudum hasıl ettim Aşka gelince gördüm Bir uzun hece imiş İki kişi söyleşir Yunusu görsem deyu Biri derki ben gördüm Bir aşık hoca imiş Yunus Emre Canım kurban olsun senin yoluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Gel şefeat eyle kemter kuluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Mümin olanların çoktur cefası Ahirette olur zevki safası On sekiz bin alemin Mustafa’sı Adı güzel kendi güzel Muhammed Yedi kat gökleri seyran eyleyen Kürsünün üstünde cevlan eyleyen Miraçta ümmetin hakdan dileyen Adı güzel kendi güzel Muhammed Yunus neyler iki cihanı sensiz Sen peygambersin şeksiz gümansız Sana uymayanlar gider imansız Adı güzel kendi güzel Muhammed Ya Resulallah Ya Habiballah Ya Şefiallah Ya Nebiyallah Sallallahu Ala Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem Yunus Emre Cem olmuş dervişlerin Pirim Abdülkadirin Yolunda sadıkların Pirim Abdülkadirin Sana direm ey kişi Kalpten çıkar teşvişi Odda yanmaz dervişi Pirim Abddülkadirin Evliyalar rehberi Hakkın sırra mazharı Başında kudret gülü Pirim Abdülkadirin Hak katında uludur İki cihan yoludur Eşrefoğlu kuludur Pirim Abdülkadirin Eşrefoğlu Rumi Cihan içre şah eder Kalpler üzere mah eder Vasılı Allah eder La İlahe İllallah Arif sen ar eyleme Zikri inkar eyleme Yerini nar eyleme La ilahe illallah Nuri dilinde söyle Can ravzasın nuır eyle Hak ile huzur eyle Zikre sen adet verme Sakın onu azat kılma Garik ol kendin bilme La ilahe illallah Zikreyle her nefeste Çağır Allah'ı seste Can bülbülü kafeste La ilahe illallah Kur'an'da biter işin Hep sadıklar yoldaşı Çal yerden yere başın La ilahe illallah Nûri Allah Allah deyip atılın kuşlar Cihanı titreten arslanlar bizim Gazamız uğruna yıkılsın burçlar Dökülen mukaddes al kanlar bizim! Cahid-i Fillah’a can adamışız Küfrün kâl’asına pençe atmışız Serhat boylarında at oynatmışız Kelle verdiğimiz meydanlar bizim! Zindanlar boğamaz inancımızı Kurşun durduramaz akıncımızı Mevla bilemiştir kılıncımızı Yaradan aşkına vuranlar bizim! İman kılıçları kından sıyrılır Zincirler mutlaka bir gün kırılır O gün müslümana ced-düğün olur Ya şehit ya gazi olanlar bizim! Ey benim sultanım özüm Hicranım çok gülmez yüzüm Yakup oldum ağlar gözüm Çağırırım ey dost seni Şimdi cismimden cüdayım Kurban canım ben fedayım Yusuf gibi kuyudayım Çağırırım ey dost seni Gezinirim otağında Ateş yanar bu bağrımda Musa ile tur dağında Çağırırım ey dost seni Yüzüm gülmez bu dünyada Kaldım artık ben sılada Hüseynimle kerbelada Çağırırım ey dost seni Çün gönlüm sana mübtela düştü Derd ü gam bana aşina düştü Zühd ü takva’ya yar idim evvel Aşk ile benden hep cüda düştü Vaiz eydür gel aşkı terk eyle Nideyim sabrım bi-vefa düştü Kim seni buldu kendi yok oldu Vaslına ey dost can baha düştü Aşka uşşakın davet etmişsin Can kulağına ol seda düştü Bu Niyazi’nin hiç vücudunda Zerre komadı hep yaka düştü Niyazi Mısri Dağlar ile taşlar ile Zikredeyim mevlam seni Seherlerde kuşlar ile Zikredeyim mevlam seni Gökyüzünde İsa ile Tur dağında Musa ile Elindeki asa ile Zikredeyim mevlam seni Dertli sabır Eyyub ile Gözü yaşlı Yakup ile Ol Muhammed Mahbub ile Zikredeyim mevlam seni Yunus söyler dilleriyle Hakkı seven kullarıyla Ol fahri bilenleriyle Zikredeyim mevlam seni Yunus Emre Ol evlad-ı Resuldür Hak katında makbuldür Daim solmaz bir güldür (Allah) Sultan Abdülkadir Geylani Dervişi olsa bir er Ol anı candan sever Nerde çağırsan erer (Allah) Sultan Abdülkadir Geylani Şeriatın dünyası Tarikatın icadı Muhyeddin oldu adın (Allah) Sultan Abdülkadir Geylani Güzel aşık ecrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Demedim mi Demedim mi Gönül sana söylemedim mi Yemeyenler kalır naçar Gözlerinden kanlar saçar Bu bir demdir gelir geçer Doyamazsın demedim mi Dervişlik ulu dernekdir Görene büyük örnekdir Yensiz yakasız gömlekdir Giyemezsin demedim mi Pir Sultan Abdal Derdine dermân isteyen gelsin Cânına cânân isteyen gelsin Mektebimizdir mekteb-i esmâ İlm ile irfân isteyen gelsin Geçdik yedi kat arz u semâyı Sidre-i seyrân isteyen gelsin Miraca çıktı ümmetim dedi Vahdete mihmân isteyen gelsin Cânını kurbân etmeğe Sâmi Emr ile fermân isteyen gelsin Sâmi Saruhani Derman arardım derdime Derdim bana derman imiş Burhan sorardım aslıma Aslım bana burhan imiş Sağı solu gözler idim Dost cemalin görsem deyu Ben taşrada arar idim Ol cân içinde cân imiş Savmü salatı hac ile Sanma sakın biter işin İnsanı kâmil olmaya Lazım olan irfan imiş Mürşit gerektir bildire Hakkı sana hakkal yakin Mürşidi olmayanların Bildikleri güman imiş İşit Niyazi’nin sözün Bir nesne örtmez hak yüzün Hakdan ayan bir nesne yok Gözsüzlere pinhan imiş Niyazi Mısri Dervişlik baştadır tacda değildir Kızdırmak oddadır sacda değildir Ararsan mevlayı kalbinde ara Kudüs'te Mekke'de Hac'da değildir Eğer bir mü'minin kalbin kırarsan Hakka eylediğin secde değildir Kabul et Yunusun erkan sözünü Tizcek gelir başa geçcek değildir Yunus Emre Dervişlik dedikleri bir acâyip duraktır Derviş olan kişiye evvel dirlik gerektir Kulluk eyle erene bakıp Hakk’ı görene Senden haber sorana koy miskinlik gerektir Hak ere benim dedi varlığın erde kodu Erenlerin himmeti yerden göğe direktir Bu dervişlik berâtın okumadı müftiler Onlar ne bilsin onu bu bir gizli varaktır Yunus sen ârif isen anladım bildim deme Tut miskinlik eteğin âhir sana gerektir Yunus Emre Hayıf bunca benim geçen ömrüme Dervişlik ne güzel sultanlık imiş Hû dedikçe safâ verir gönlüme Dervişlik ne güzel sultanlık imiş Ya Hay, Hu Allah Hu Allah Ya Ya Allah Hay Hay Bakmaz mısın şu dünyanın hâline Pâdişâhlar çare bulmaz ölüme Derviş Yûnus sen de şükret hâline Dervişlik ne güzel sultanlık imiş Yunus Emre Didemiz giryan sinemiz suzan Ruhumuz hayran Kadirileriz biz Cismimiz püryan derdimiz derman Aşkımız burhan Kadirileriz biz Seyr ile seyran, aşk ile devran Ederiz her an Kadirileriz biz Ölmeden öldük, sonra dirildik Uçmağa girdik, Kadirileriz biz Bizdedir halvet, Dost ile ülfet Bulmuşuz vuslat, Kadirileriz biz On iki Pir’re bendeyiz bende Hak’kın yolunda Kadirileriz biz Sami ko halkı, ara bul Hak’kı Yoludur aşkı, Kadirileriz biz Abdurrahman Sami Niyazi Dil hanesi pür nur olur Envarı zikrullah ile İklimi dil mamur olur Mimarı zikrullah ile Her müşgil iş asan olur Derdi dile derman olur Canın içinde can olur Esrarı zikrullah ile Zikreyle hakkı her nefes Allah bes baki heves Kes gayrıdan ümidi kes Tekrarı zikrullah ile Gamgin gönüller şad olur Dem besteler azad olur Gümgeşteler irşad olur Asarı zikrullah ile Ahmet seni ikrar eder Hem zikrini tekrar eder İhlasını işar eder Esrarı zikrullah ile Sultan Ahmet Han Dolap niçin inilersin Derdim vardır inilerim İllallah HU… HU… HU… Ben mevlaya aşık oldum Anın için inilerim İllallah HU… HU… HU… Aşık Yunus eder ahı Göz yaşı siler günahı İllallah HU… HU… HU… Yunus Emre Durmaz lisanım Der Allah Allah Cismimde canım Der Allah Allah Dişim dudağım Sadrım dimağım Lahmimde canım Der Allah Allah Her demde Allah Kevneyne ol şah Bütün şemsü mah Der Allah Allah Çeşmim kulağım Derdim ayağım Yüzüm yanağım Der Allah Allah Etme Kuddusi Gayr ile ünsi Allah enisi Der Allah Allah Ahmet Kuddusi Baba Durmaz yanar vücudum Allah Bizleride mahrum eyleme Allah Sensin benim maksudum Allah Bizleride mahrum eyleme Allah Kullarını mahsun eyleme Allah Halas eyle narından Allah Ayırma didarından Allah Cennette cemalinden Allah Bizleride mahrum eyleme Allah Kullarını mahsun eyleme Allah Kandiller yana yana Allah Dervişler döne döne Allah Şükür erdik bugüne Allah Bizleride mahrum eyleme Allah Kullarını mahsun eyleme Allah Gül bülbülün harmanı Allah Ver derdime dermanı Allah Son nefeste imandan Allah Bizleride mahrum eyleme Allah Kullarını mahsun eyleme Allah Yunus Emre Dü cihanın mefhari Enbiyalar serveri Aşkına ben müşteri Koymuşam can-u seri Sultan Burhan Deyyan Sübhan Ya Hay Ya Hay Ya Hay Allah Hu Bağı sıdkın bülbülü Ciharyarın bir gülü Ol Ebubekri veli Aşıkan ser defteri Bunların aşkıyla sen Eyle gel mahv-i beden Ol Hüseyn ile Hasen Şehidan ser defteri Mahfî Ya Rab haberin nerden alalım Bir kamil mürşide varalım Hakkın yoluna kurban olalım Bir anda sabah olmaz ebeda Gözüme uyku girmez ebeda Gönlüm teselli bulmaz ebeda Gönül kuşunu eyleyemedim Dünyaya mesken bağlayamadım Yandı yüreğim ağlayamadım Tazedir solmaz Hakkın gülleri Mestane gezer saadet kulları Gayet incedir Hakkın yolları Ya Rab Er-Rahim ey lutfü Kerim Yoluna kurban canım var benim Ya Rab sen varken kime gideyim Yine bir ateşe düştüm yanarım Arşa çıkar oldu ahi ile zanım Efendimin çeşmesinden kanarım Alın benim Efendime götürün Alın benim Efendime götürün Müşkül hallerimi orda bitirin Kıtmir diye eşiğine yatırın Alın beni sultanıma götürün Gizli gizli aşkın dumanı Her zaman kurbandır aşığın canı Ağla gözüm ağlamanın zamanı Alın beni Efendime götürün Dertliyim derdimi bilecek odur Biçare halimi görecek odur Yarama merhemi sürecek odur Alın benim Efendime götürün Vallahi görmüşem efendim sizi Yüksek makamlara geçiyor nazın Kapına kabul et bu kara yüzü Alın benim Efendime götürün Lî hamseti utfî bihâ Ha-rel vebâ-il hatıma El Mustafâ vel Mürtezâ Ve ebna hü mâvel Fâtıma El Meded Meded-il Meded Ya Resulallah Meded Yamen latifü lem yezel Utfu binâ fi ma nezel Entel kavi yüneccinâ An kahrıke yövmel halel El Meded Meded-il Meded Ya Resulallah Meded Abdulkadir Geylani Elestü bi rabbiküm hitâb olunduk Kâlû belâ dedik Hakk'a kul olduk Allah Allah diyerek huzûra durduk Bende-i âl-i abâ Hüseynîyiz biz Cân u tenden geçip halkabend olduk Aşk-ı Muhammedî'yi Aşkî'de bulduk Aşkın ile Mevlam bî-karâr olduk Bende-i âl-i abâ Hüseynîyiz biz Sözlerim doğru lâkin uymaz özüme Hâfız kulun aczini vurman yüzüne Şeyhim himmet eyle varam izine Bende-i âl-i abâ Hüseynîyiz biz Hafız Nezih Tolan Bir acep onulmaz derdim var benim Derde derman buldum elhamdülillah Vasıl oldum Muhammed Mustafa'ya Ağlar iken güldüm elhamdülillah Açıldı sır babı şeyhim yüzünden Can sefalar buldu tatlı sözünden Masiva tozunu gönül yüzünden Tevhid ile sildim elhamdülillah Bir şehre vardım ki adı bilinmez Bir bahre daldım ki merci bulunmaz Mürde dil oluben geri dönülmez Ölmeden ben öldüm elhamdülillah Hakkın dergahına tutmuşum elim Gördüğüm halleri şerheyler dilim Hiçlik ummanına uğradı yolum Fenafillah oldum elhamdülillah Yunus Emre’m kamil oldu imanın Vasılı illallah oldu bu canın La mekan şehridir şimdi mekanın Bekabillah oldum elhamdülillah Yunus Emre Erler demine destur alalım Pervaneye bak ibret alalım Aşkın ateşine gel bir yanalım Dost…Dost…Dost…Dost… Devrana girip seyran edelim Eyvah…. demeden Allah diyelim La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah HU Günler geceler durmaz geçiyor Sermayen olan ömrün bitiyor Bülbüllere bak efgan ediyor Ey gonca açıl mevsim geçiyor Ey yolcu biraz dur dinle beni Kervan geçiyor sen kalma geri Yusuf denilen dünya güzeli Fethetti bugün kalbin seferi Tahsine Hanım Evliyanın huzuruna Varmayınca durulur mu Esrik eder aşk Adem’i Yanmayınca durulur mu Aşkın yakar kuru yaşı Hem ağlatır dağı taşı Aşk atına binen kişi Hiç usanıp yorulur mu Gurrap gibi ötmeyinen Tembel tembel yatmayınan Helal haram yutmayınan Cennet cemal bulunur mu Ey Allah’ım seni sevmek Ne güzeldir ne güzeldir Yoluna canımı vermek Ne güzeldir ne güzeldir Şol ismi zatını sürmek Visalin gülünü dermek Cemali pakini görmek Ne güzeldir ne güzeldir Sürüp dergahına yüzler Döküp yaşı yer gözler Bir olsa gece gündüzler Ne güzeldir ne güzeldir Risalim derdine düşmek Yanıp aşk oduna pişmek Sonunda sana erişmek Ne güzeldir ne güzeldir Niyazi Mevlayı bulmak Yanında eğlenup kalmak Vrıp bir ile bir olmak Ne güzeldir ne güzeldir Niyazi Mısrî Ey âşıkan ey âşıkan illallâhu Âşk mezhebi dindir bana illallâhu Gördü gözüm dost yüzünü illallâhu Yas kamu düğündür bana illallâhu Dost aşkına ulaşanlar illallâhu Dünya ahiret bir ona illallâhu Ezel ebet sorar isen illallâhu Dün ile bugündür ona illallâhu Yunus seni din edindi illallâhu Din nedir iman edindi illallâhu Âşka bu gün yarın n’olur illallâhu İşim budur ondan sonra illallâhu Yunus Emre Ey aşıkı dildade Gel nuş idelim bade Bir bade gerek anma Kimi içile mevade Can Allah Canan Allah Canlar sana kurban Allah Hay kalbim zikrullah La ilahe İllallah Muhammedur Rasulullah Bir kez içen aşıktır Aşkında o sadıkdır Aşk ona hem layıktır Mecnun ile Ferhade Bir çeşmenin başına Bir testiyi koyarsan Kırk yıl orda dursada Kendi dolası değil Ten fanidir can ölmez Çün gitti geri gelmez Ölürse bu ten ölür Canlar ölesi değil İşit bu Sezai’den Ne gördü fenaiden Dost yüzünü gösterdi Mir’ati mücellade Sezaî Sefa geldiniz erenler Kerem kıldınız yarenler Ey Dost Cemalin görenler Yardımcımız Allah olsun Sefa kadem getirdiniz Bizi Hakka yetirdiniz Maksuduma erdirdiniz Yardımcımız Allah olsun Doyamadım hulkunuza Canar feda olsun size Sizin gibi dostlar bize Hergün gelsin mihman olsun Bizi seven kardeşleri Bizde severiz onları Bizi sevmeyen kardeşler Varsın Mısır'a sultan olsun Aşık Yunus sen yan yürü Erenlere yalvar yürü Öp ellerin gir içeru Onlar senden razı olsun Yunus Emre Ey enbiylar serveri Ey evliyalar rehberi Ey ins-ü cin peygamberi Ehlen ve sehlen merhaba Ya Mustafa Ya Müçteba Ehlen ve sehlen merhaba Ahmet Muhammed Mustafa Ehlen ve sehlen merhaba Sen canların cananısın Dertlilerin dermanısın Alemlerin sultanısın Ehlen ve sehlen merhaba Allah’u ekber şanehu Gadcaene burhanehu Sultanehu subhanehu Ehlen ve sehlen merhaba Aşık Yunus söyler sözü Dergahına sürer yüzü Mahşerde sevsinler bizi Ehlen ve sehlen merhaba Yunus Emre Ey gönül bakma cihana Gün gelir seyran gider Durma ağla gözlerim gel Bu kafesten can gider Sağlığı sen bil ganimet Gönlünü Allaha ver Çağrılır kabre gidersin Sonra bu meydan gider Hazır ol mevte Kelami Gafil olma bir nefes Dost gider düşman gider Ağ yar gider ihvan gider Keramî Ey Pâdişâh-ı zü´l-kerem Feyz eyle bu bî-çâreye Hay Cûdun yanında katreyim Lütf eyle bu âvâreye Hay Açtın inayetten kapu Dedin bize lâ taknatu Hay Senden ümîd eyler kamu Hiç kimse girmez araya Hay Aciz benim, kudret senin Asi benim, rahmet senin Hay Hasta benim, şerbet senin Sen merhem sür bu yareye Hay Ey Allahım ey Allah Senden gayri yok ilah Günahlarım affeyle Ey Rahmeti bol Allah Ya Allah Hu Allah Ey Rahmeti bol Allah Kullar senin kulların Günahı çok bunların Rabbi sensin onların Ey Rahmeti bol Allah Ben müflisim ey gani Nedir derdim dermanı Ver aşkı Muhammedi Ey Rahmeti bol Allah Muhibbiyi affeyle Büyük günahlar ile Aşkı nakşet gönlüne Ey Rahmeti bol Allah Muhibbi Sefer Dal Ey Rahmeti bol padişah(Aman Allah) Cürmüm ile mevlam geldim sana İsyan ile mevlam geldim sana(Allah) Ben işledim hadsiz günah(Aman Allah) Cürmüm ile mevlam geldim sana İsyan ile mevlam geldim sana(Allah) Senin adın Gaffar iken(Aman Allah) Ayb örtücü mevlam seddar iken Kime gidem sen var iken(Aman Allah) Cürmüm ile mevlam geldim sana İsyan ile mevlam geldim sana(Allah) Kuddusi isyanda şedid (Aman Allah) Kullukta bir mevlam battal pelit(Allah) Der kesmezem senden ümit(Aman Allah) Cürmüm ile mevlam geldim sana İsyan ile mevlam geldim sana(Allah) Ahmet Kuddusi Baba Ey Rasulullah'ın dostu Yalvarırız imdat eyle Kurtar Allah için dostu Yalvarırız imdat eyle Bu derde düştük düşeli Eser her an sevda yeli Ey veliden üstün veli Yalvarırız imdat eyle Karani Veysel Karani Yalvarırız imdat eyle Sen bizim mürşidimiz ol Nurla dolsun karanlık yol Tutmuyor el ayak hem kol Yalvarırız imdat eyle Gönül kapımızı açtık Coşup seller gibi taştık Hep o sevdanla dolaştık Yalvarırız imdat eyle Ey risalet tahtının Hurşid-i Mah-ı Enveri Vey nübüvvet mazharı ahir zaman Peygamberi Hak Senin Şanında Levlâk okudu Ya Mustafa Yani Sensin nur Muhammed Kâinat'ın rehberi Sure-i Şemsi Duha geldi cemalin şanına Alemi kıldı münevver ba kemalin enveri Ya Rasulallah şefaat kıl Gazali hasteye Bir günahkâr ümmetindir hem kamunun kemteri Ey Vâhid-ü Ferd-ü Samed Senden meded senden meded Ey Lem yekun küfven Ahad Senden meded senden meded Estağfirullah El Âzim Yâ Resulüm sen rehberim Ey katreyi ummân eden Ey nutfeyi insân eden Ey derdlere dermân eden Senden meded senden meded Estağfirullah El Âzim Yâ Resulüm sen rehberim Yâ Rab Hüdâyî derd-mend Âvâre kaldı müstemend Vaslından olsun behre-mend Senden meded senden meded Aziz Mahmud Hüdayi İlahi cennet evine Girenlerden eyle bizi Yarın anda cemalini Görenlerden eyle bizi Ya Hayy u ya Kayyum Samed İhsanına yokdur meded Firdevs bahçesinde ebed Kalanlardan eyle bizi Bu dünyanın cefası çok Kimi aç gezer kimi tok Şol mizanda sevabı çok Gelenlerden eyle bizi Mü’minlere rahmet ola Münafıklar mahrum kala Yunus gider doğru yola Gidenlerden eyle bizi Yunus Emre Gaflet ile hakkı buldum diyenler Er yarın hak divanında bellolur Ahret tedarikin gördüm diyenler Er yarın hak divanında bellolur Kiminin adı sofi kiminin derviş Derviş isen kardeş hak yola çalış Gizlice yollardan sen hakka eriş Er yarın hak divanında bellolur Devletliğim diye fakire gülme Gülüp gülüp yahu kem nazar kılma Ölüm vardır kardeş sen gafil olma Er yarın hak divanında bellolur Yunus Emre Gaflet uykusundan yatar uyanmaz Can gözü kapalı gafilan çoktur Hak sözü dinlemez asla inanmaz Kalbi çürük fesad cahilan çoktur Kur-anla sünnete vermez özünü Gaflet uykusundan açmaz gözünü Taştan katı beter söyler sözünü Bed ameli cahil münkiran çoktur Genç Abdal herkesi dost olur sanma Her kurban derisi post olur sanma Her yüze güleni dost olur sanma İçi kafir dışı Müslüman çoktur Genç Abdal Gani mevlam nasip etse Varsam ağlayu ağlayu Medine’de Muhammed'i Görsem ağlayu ağlayu Hüccac döner yane yane Ciğerim döndü püryane Şol zemzemden kane kane İçsem ağlayu ağlayu Çevre yanı kesme kaya El kaldırıp amin diye Arafat'taki vakfeye Dursam ağlayu ağlayu Tenim yapışsa tenime Lebbeyk öğretse dilime İhram bezini belime Sarsam ağlayu ağlayu Derviş Yunus der can ile Kul olmuşum iman ile Dilim zikri Kur-an ile Varsam ağlayu ağlayu Yunus Emre Gece demez gündüz demez Yaktı beni beni aşk ateşi Bu aşka düşmeyen bilmez Yaktı beni beni aşk ateşi Pervaneyim dönüyorum Cayır cayır yanıyorum Ben o yari arıyoum Yaktı beni beni aşk ateşi Gel gel yanalım ateşi aşka Şule verelim Allah ateşi aşka Aşk ehli ölmez yerde çürümez Yanmayan bilmez Allah ateşi aşka Evvel aldandım pek kolay sandım Kat be kat yandım Allah ateşi aşka Aşk ehli ölmez yerde çürümez Yanmayan bilmez Allah ateşi aşka Ey padişahım affet günahım Yanmaktır karım Allah ateşi aşka Aşk ehli ölmez yerde çürümez Yanmayan bilmez Allah ateşi aşka Seyyid Nesimi terk etti resmi Yandır bu cismi Allah ateşi aşka Aşk ehli ölmez yerde çürümez Yanmayan bilmez Allah ateşi aşka Seyyîd Nesîmî Ben yürürem yane yane Aşk boyadı beni kane Ne akilem ne divane Gel gör beni aşk neyledi Gel gör beni beni aşk neyledi Derde giriftar eyledi Gah eserim yeller gibi Gah tozarım yollar gibi Gah coşarım seller gibi Gel gör beni aşk neyledi Ben Yunus’um biçareyim Aşk elinden avareyim Baştan ayağa yaleyim Gel gör beni aşk neyledi Yunus Emre Kalbin coşup ürpersin Gel hakkı zikredelim İman kemale ersin Gel hakkı zikredelim Allahı çok zikreyle Ayetini fikreyle Nimetlere şükreyle Gel hakkı zikredelim İstiğfarla kalbi yu Batıl sevdaları ko Varlığından gaye bu Gel hakkı zikredelim Zikir kalbe şifadır Aşıklara sefadır Nimetlere vefadır Gel hakkı zikredelim Mehmet Emin Efendi Allah emrin tutalım Rahmetine batalım Bülbül gibi ötelim Gel zikredelim YA HU Derde derman zikrullah Affet bizi YA Allah Fezkuruni der Allah Gel zikredelim YA HU Allah adı dillerde Sevdası gönüllerde Şol korkulu yerlerde Gel zikredelim YA HU Allah adı uludur Emrin tutan kuludur Dervişlerin yoludur Gel zikredelim YA HU Mehmet Emin Efendi Kimselerin aklı ermez Çay sohbeti hikmetine Çünkü ezelden uğramış Evliyanın himmetine Lezzetini içen bilir Bu meclisten geçen bilir Türlü mercan saçan bilir Gelin bu çay sohbetine Lezzeti cennet şarabı Abad eder bu harabı Gönülde hikmet kitabı Dolar bu çay sohbetine Meyhane derdi olmayan Gönlü aşk ile dolmayan Bir Pire teslim olmayan Gelmez bu çay sohbetine Hoca Ahmed Yesevi Gelin ey aşıklar gelin(Hu Mevlam Hu) Bu menzil uzağa benzer (Hu Mevlam Hu) Nazar kıldım şu dünyaya(Hu Mevlam Hu) Kurulmuş tuzağa benzer(Hu Mevlam Hu) Bir pirin eteğin tuttum(Hu Mevlam Hu) Ana belü deyü ben gittim(Hu Mevlam Hu) Ah nice yüz bin günah ettim(Hu Mevlam Hu) Her biri bir dağa benzer(Hu Mevlam Hu) Pirime diyemedim hele(Hu Mevlam Hu) Aramadım doğru yolu(Hu Mevlam Hu) Günahım çok yüzüm kara(Hu Mevlam Hu) Eller yüzü aka benzer(Hu Mevlam Hu) Ağla derviş Yunus çağla(Hu Mevlam Hu) Sen özünü hakka bağla(Hu Mevlam Hu) Ağlar isen haline ağla(Hu Mevlam Hu) Elden vefa yoğa benzer(Hu Mevlam Hu) Yunus Emre Gelin gidelim efendim Allah yoluna Feryat edelim efendim Allah yoluna Bir yılı bir gün efendim Gelecek ol gün Süre gel yüzün efendim Allah yoluna Derdine bakma efendim Yolundan şaşma Hiç şerik koşma efendim Allah yoluna Yunusun sözü efendim Kül olmuş özü Kan ağlar gözü efendim Allah yoluna Yunus Emre Gelme benlik ile ulu dergaha(Aman Allah) Varını yoğunu atta gel derviş Fenerin mumunu yakta gel derviş Erenler bağında koku al koku(Aman Allah) Arif ol kitabı eleste oku Mana tezgahında tuğbalar doku(Aman Allah) Bineğin üstüne kalkta gel derviş Varını yoğunu atta gel derviş Mürşide teslim ol meftalar gibi(Aman Allah) Sükut eyle göz yum ağmalar gibi Çıkmasın sakalın remzi dilinden(Aman Allah) Varını yoğunu atta gel derviş Fenerin mumunu yakta gel derviş Gerçek aşıklara sala denildi Dertli olan gelsin dermanı buldum Ah ile vah ile cevlan ederken Canımın içinde cananı buldum Akar gözlerimden yaş yerine kan Zerrece görünmez gözüme cihan Deryalar nuş edip kanmaz iken can Aşıklar kandıran ummanı buldum Aşıklar meydana doğru varırlar Erenler cem'olmuş verir alırlar Cümle evliyalar divan dururlar Cevahir bahşolan dükkanı buldum Açılmış dükkanlar kurulmuş pazar Canlar mezad olmuş dellaller gezer Oturmuş ümmetin beratın yazar Hakk'a mahbub olan sultanı buldum Emir Sultan der ne hoş pazar imiş Aşıklar meydan edip gezer imiş Cümlenin maksudu ol didar imiş Hakk'a karşı duran divanı buldum Emir Sultan Gir sema'a zikr ile gel yane yane Hû deyu Er safayı aşkı Hakk'a yane yane Hû deyu Hep erenler Hû ile kaldırırlar can perdesin Açtılar gözlerin anda yane yane Hû deyu Gördüler Hû kaplamış On sekiz bin alemi Feyz alırlar cümle Hû'dan yane yane Hû deyu Zat-ı Hakk'ı buldular buluştular Hû deyu Dost göründü her taraftan yane yane Hû deyu Ey Niyazi gönlüne aşıkların hikmet dolar Künt-ü kenz'in haznesinden yane yane Hû deyu Niyazi Mısrî Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın Göçtü kervan kaldık dağlar başında Çağrışır tellallar inanmaz mısın Göçtü kervan kaldık dağlar başında Emir hac göçeli hayli zamandır Muhammed cümleye dindir imandır Delilsiz gidilmez yollar yamandır Göçtü kervan kaldık dağlar başında Yunus sen bu dünyaya niye geldin Gece gündüz Hakk’ı zikretsin dilin Evliyaya uğramaz ise yolun Göçtü kervan kaldık dağlar başında Yunus Emre Aradım her zaman baktığım yerde Taht kurmuşsun can sultanım gönlüme Selamını aldım aldım esen yellerden Gönlümün sultanı Abdullah Babam Bizi kurtardın sen o bataklıktan Dayanamam senden ayrı kalmaktan Mevlam ayırmasın bizi yanından Gönlümün sultanı Abdullah Babam Bu düzlükte belli dağ ile taşlar Ağlar hak aşkıyla kurt ile kuşlar Yarın kıyamette pişmanlık başlar Gönlümün sultanı Abdullah Babam Yağmur yağmayınca akmıyor sular O nur cemalinden damlıyor nurlar Her çiçekten bal yapıyor arılar Senin balın daha tatlı sultanım Gönül hayran oluptur aşk elinden Ciğer büryan oluptur aşk elinden Niceler tac-ü tahtı mal-ü mülkü Koyup uryan oluptur aşk elinden Züleyha ne gördü Yusuf yüzünden İşi efgan oluptur aşk elinden Koyup ibrahim Edhem tac-u tahtı Yeri külhan oluptur aşk elinden Yunus Emre bu hasret ile zâri Acep mihman oluptur aşk elinden Yunus Emre Görerek dost cemalini Allah Allah Allah HU Göçer İllallah diyenler Allah Allah Allah HU Kalbine Tevhid nurunu Allah Allah Allah HU Saçar İllallah diyenler Allah Allah Allah HU Hak kullarının hepisi Allah Allah Allah HU Fazliyle yapmış yapısı Allah Allah Allah HU Yunus cihan değil baki Allah Allah Allah HU Gafil olup olma şaki Allah Allah Allah HU Batılın içinde Hakk'ı Allah Allah Allah HU Seçer İllallah diyenler Allah Allah Allah HU Sekiz cennetin kapısın Allah Allah Allah HU Açar İllallah diyenler Allah Allah Allah HU Yunus Emre Bu darı dünyada ne kadir mevlam Göster bize Muhammedi görelim Ziyaret edelim kabrin evvela Göster bize Muhammedi görelim Göster bize Can Ahmedi görelim Sardı muhabbeti bu cismi canı Can fedadır onun candan kurbanı Şefaatin bağın bahri cihanı Göster bize Muhammedi görelim Göster bize Can Ahmedi görelim Düştü gönlüm bülbül gibi feryada Dağlar deldi şirin için ferhata Göster cemalini onun rüyada Göster bize Muhammedi görelim Göster bize Can Ahmedi görelim Görürsün gözüme onun hayali Bir tecelli etsin kadrini hali Bedr olmuş ay gibi O nur cemali Göster bize Muhammedi görelim Göster bize Can Ahmedi görelim Göster Cemâlin şem'ini yansın oda pervâneler Devlet değil mi âşıka maşuka karşu yâneler Mescid ile medreseyi ısmarladık zâhidlere Hakk'a ibâdet etmeğe yeter bize vîrâneler Ol hali çok a'lâ güzel yağmaladı gönlüm evin Pek bağla aşkın zencîrin boşanmasun dîvâneler Ben meye tevbe etmezem ağyâr elinden içmezem Kudret eliyle sun bize dolu dolu peymâneler Cevr ü cefa etmek ile Şemsî seni terk eylemez Sen sanma kim seni seven senden hâşâ usâneler Şemseddin Sivasî Gözlerimden aktı yaşlar Yaşlar Allah Allah dedi Dilim zikretti Mevlayı Dişler Allah Allah dedi Burada neler neler vardı Üstadım yaramı sardı Gözler yaradına gördü Kaşlar Allah Allah dedi Haram katmadım aşıma Layık değildir şanıma Kırklar uğradı yanıma Üçler Allah Allah dedi Derviş olan zikre dalar Şahit olmuştur semalar Evliyalar şühedalar Beşler Allah Allah dedi İrşadiyem baksarıma Yediler geldi yanıma Gidin sorun üstadıma Pirler Allah Allah dedi İrşadi Baba Gözüm ki kane boyandı Şerabı neyleyeyim Ciğer ki odlara yandı Kebabı neyleyeyim Açıldı mü’mine cennet Saçıldı aleme rahmet O günde biçare Saffet Hesabı neyleyeyim Saffet Efendi Gül yüzünü rüyamızda Görelim Ya Rasulallah Gül bahçene dünyamızda Girelim Ya Rasulallah Aşkınla yaşarır gözler Hasretinle yanar özler Mübarek ravzana yüzler Sürelim Ya Rasulallah Sensin gönüller sultanı Getiren yüce Kur-anı Uğrunu tendeki canı Verelim Ya Rasulallah Veda edip masivaya Yalvarıp yüce mevlaya Şefaati Mustafa’ya Erelim Ya Rasulallah Konyalı Hacı Kişi Gül alırlar gül satarlar Gülden terazi tutarlar Gülü gül ile tartarlar Çarşı pazarı güldür gül Gül olanın aslı güldür Peygamberin nesli güldür Sağ oturan erenlerin Bezmi visali güldür gül Seyrimde bir şehre vardım Gördüm sarayı güldür gül Sultanımın tacı tahtı Bağı divanı güldür gül Ümmi Sinan gel vasfeyle Gül ile bülbül derdini Yine bu garip bülbülün Ahu figanı güldür gül Ümmi Sinan Güller sümbüller Öter bülbüller Yanık gönüller Mevlayı özler Hu diyen canlar Canda cananlar Aşk ile yananlar Mevlayı özler Zikreden zakir Şükreden şakir Aşk-i bu fakir Mevlayı özler Hüseyin Sebilci Günahımızı biz biliyoruz Affetmen için yalvarıyoruz Bizi affeyle Aman Allahım Affetmen için yalvarıyoruz Yüzümüzün karasına bakma Atıpda bizi narına yakma Meydanı arasatta bırakma Affetmen için yalvarıyoruz Ayşe Feyzioğlu Hak yoluna gidenlerin Asa olsam ellerine Er piri vasf edenlerin Kurban olsam dillerin Torunuyuz bir dedenin Tohumuyuz bir bedenin Münkir ile cenk edenin Silah olsam bellerine Bir üstada olsam çırak Bir olurdu yakın ırak Kemiğimi etsem tarak Yar zülfünün tellerine Seyrani kaldır parmağın Vaktidir hakka durmanın Cennete akan ırmağın Katre olsam sellerine Seyrani Hakka aşık olanlar zikrullahtan kaçarmı Arif olan cevherini boş yerlere saçarmı Gelsin marifet alan yoktur sözümde yalan Emmareye kul olan hayra şerri seçermi Gerçek bu söz yarenler gördüm demez görenler Keramete erenler gizli sırrı açarmı Sen bir kovuk servisin hemen şöyle durursun Sen palaz yavrusun kuş kanatsız uçarmı Üftade yanıp tüter bülbüller gibi öter Aşıklara taş atan iman ile göçermi Muhyeddin Üftade Hakkı seven âşıkların Eğlencesi tevhîd olur Aşk oduna yanıkların Eğlencesi tevhîd olur Durmaz işim sürer dili Sorar müdâm doğru yolu Gerçek ere diyen beli Eğlencesi tevhîd olur Mısrî’ye uyan kişinin Gider çürüğü işinin İçindeki can kuşunun Eğlencesi tevhîd olur Niyazi Mısri Haktan inen şerbeti İçtik elhamdülillah Şu kudret denizini Geçtik elhamdülillah Şu karşıki dağları Yemişleri bağları Sağlık Safalık ile Aştık elhamdülillah Kuru iken yaş olduk Ayak iken baş olduk Kanatlandık kuş olduk Uçtuk elhamdülillah Beri gel barışalım Yad isen bilişelim Atımız eyerlendi Göçtük elhamdülillah Taptuğun tapusunda Kul olduk kapısında Yunus miskin çiğ idik Piştik elhamdülillah Yunus Emre Halakayı zikir kurulur Canlar tene vurulur O Allahın rızası umulur La İlahe İllallah Kılıcını boynuna takanlar gelsin Bu meydana canını verenler O Allahın rızasını umanlar gelsin La İlahe İllallah Zikreylediğin zaman Cevap verir Hak heman Komaz gönülde güman La İlahe İllallah Hakkın metin kalası Nur burcunun balası Zikrullahın alası La İlahe İllallah Halimiz nola mahşerde Cümle alem düşer derde O dar günde seni nerde Bulayım ya Rasulallah Salatullah selamullah Aleyke Ya Rasulallah Sana geldim yas içinde Şu gönlüm kir pas içinde Hep ömrüm iflas içinde Nolayım ya Rasulallah Sana geldim ey Ya Sultan Lütfeyle derdime derman Uğruna canımı kurban Vereyim ya Rasulallah Miskin derviş seni över Seni görmek ister meğer Uğruna ölmeye değer Öleyim ya Rasulallah Halkayı zikiri kurmuş aşıklar Toplanmış cem olmuş burada sadıklar Gelin Allah deyin bağrı yanıklar Yak sultanım yak yak Yak kurbanım yak yak O nurlu gözlerinle sen bize bir bak Kaynayan kazanlar taşmaya başlar Üstadına aşık olan her yerde coşar Münkir münafıklar bu işe şaşar Yak sultanım yak yak Yak kurbanım yak yak O nurlu gözlerinle sen bize bir bak Ez ban dikim Peygambere (Zikrederim peygamberi) Hem seyyidu hem servere (Hem seyyidi, hem serveri) Şefî-u roze mahşere (Mahşerin şefaatçisi) Havar Geylâni, Geylâni (Havar Geylâni, Geylâni) Himmet Geylâni, Geylâni (Himmet Geylâni, Geylâni) Ev bağdate dü parceme (O Bağdat ki iki parça) Helik arab-u aceme (Bir taraf acem bir taraf arap) Abdulkadir pîrê me ye (Abdulkadir pîrimizdir) Havar Geylâni, Geylâni (Havar Geylâni, Geylâni) Himmet Geylâni, Geylâni (Himmet Geylâni, Geylâni) Hay bahçelerde hay bülbül şakır Daim Hakkın ismin okur Ya Hazreti Ebu Bekir Yardım eyle eyle kıyamette Medet medet medet Ya Geylani Medet medet medet Ya Rufai Hay gökyüzünde hay şemsi kamer Gaflette olan gözün yumar Ya Hazreti İmam Ömer Yardım eyle eyle kıyamette Hay gökten indi hay bize Kur-an Tertip etti anı burhan Ya Hazreti İmam Osman Yardım eyle eyle kıyamette Hay aşıkların hay çoktur yolu Biz onlara deriz veli Ya Hazreti İmam Ali Yardım eyle eyle kıyamette Ben bu aşkın mecnunuyum Hay benim Abdullah sultanım Mah cemâline meftunum Hay benim Abdullah sultanım Sözlerin hep hakikattir Tarikin hak şeriattır Bilenlere ne nimettir Hay benim Abdullah sultanım Ben bu aşka düşelden beri Gözlerim görmez kimseyi Sinemde yaktın ateşi Hay benim Abdullah sultanım Hazer kıl! Kırma kalbin kimsenin cânını incitme! Esîr-i gurbet-i nâlân olan insanı incitme! Tarîk-i ışkda bîçâre-i hicrânı incitme! Sabır kıl her belâya, Hâne-yi Rahman’ı incitme! Felekde hâsılı insan isen bir cânı incitme! Günahkâr olma, Fahr-i Âlem-i Zî-Şânı incitme! Gönül âyinesin silmek gerekdir kalb-i âgâhe Muhabbet şemsi doğmuşken ne lâzım mihr ile mâhe Ne müşkil hâcetin varsa heman arzeyle Allâh ‘e Der-i Mevlâ dururken bakma Lütfi başka dergâhe Felekde hâsılı insan isen bir cânı incitme Günahkâr olma Fahr-i Âlem-i zî-şânı incitme Alvarlı Efe Hiç bulunmaz akranı Mahz-ı lütfi Yezdanı Gavsul Azam Geylani Sultan Abdülkadir'in Pirim Abdülkadir'in HAK LA İLAHE İLLALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH İLLALLAH Hüsnü terket teşvisi Hakk'a bırak her işi Dervişi ol dervişi Sultan Abdülkadir'in Himmetî Hor bakma sen toprağa Toprakta kimler yatır Hani bunca evliya Yüz bin peygamber yatu Cennette buğday yiyen Gaflet gömleğin giyen Hem dünyaya meyleden Adem peygamber yatu Hırkasıyla kum çeken Gözyaşıyla yoğuran Kabeye temel kuran Halil İbrahim yatu Hayber kalesin yıkan Kafiri ona yanan Şahinler gibi bakan Ali-ül Haydar yatu Ol Allahın habibi Dertlilerin tabibi Enbiyalar serveri Resul Muhammed yatu Yunus Emre Hu Allahümme salli alel Mustafa, Hu nebiyyürrisale ve bahri safa, Hu çırağı Hu mescidi Hu mihrabı Hu minber, Hu Ebubekir, Ömer, Osman ya Haydar Hu Allahümme salli alel Mustafa, Hu nebiyyürrisale ve bahri safa, Hu çırağı Hu mescidi Hu mihrabı Hu minber, Hu Ebubekir, Ömer, Osman ya Haydar Seher vakti can kuşum Hu diyor Ya Rabbi Hu Divanına durmuşum Dilimde edep ya Hu Bülbüller ses verir Hu Güller nefes verir Hu Divanına durmuşum Dilimde edep ya Hu Bulutlar nazla uçar İnciyle mercan saçar Çöllerde güller açar Ne hoş bir sevgidir Hu Hu kuşu bu gece inledi durdu Hu diye Hu diye Hu diye diye Dertli gönülleri yaktı kavurdu Hu diye Hu diye Hu diye diye Bilmem ki nedendi ne idi derdi Hu idi dilinin değişmez virdi Hu kuşu bu gece gönlüme girdi Hu diye Hu diye Hu diye diye Hep onu söylemek kolay mı dile Yağ gerek sultanım köhne kandile Hu kuşu yanarak uçtu menzile Hu diye Hu diye Hu diye diye İki cihân sultânının Doğduğu ay geldi yine İlm-u meârif kânının Doğduğu ay geldi yine Gelsün şefâat isteyen Bulsun safâ anı seven Ol sâhib-i hulk-i hasen Doğduğu ay geldi yine Bedr-i dücâ şems-i duhâ Verd-i gülistân-ı Hudâ Hakk’ın habîbi Mustafâ Doğduğu ay geldi yine Bir âşık u sâdık kanı Râhat bula cân u teni Sırr-ı hakîkat mahzeni Doğduğu ay geldi yine Anı Hüdâyî kim sever Matlûba bulmuştur zafer Fahr-ı cihân Hayru’l-beşer Doğduğu ay geldi yine Aziz Mahmud Hüdayî İksiri azamdır sırrı ehlullah Haki gevher taşı kimya ederler. Hakkın esrarından agahtır onlar Velakin surete ihva ederler. Bakma hakaretle dervişanlara Köhne aba giymiş arifanlara Varisül enbiya denmiş onlara Mürde gönülleri ihya ederler. Emrahi halinle hali hal eyle Kal ehlinden hemen infisa eyle Erenleri bulda intisab eyle Seni de vasılı mevla ederler Erzurumlu Emrah İlahi yari kıl bana Ki senden başka yarim yok Ne yüz ile gelem sana Günahtan başka kârım yok Allah Allah İllallah Ya Muhammed Şeyenlillah Allah Allah İllallah Ya Sıddıkı ekber Şeyenlillah Ne dervişem feregatta Ne tacı tahtı devlette Hemen kaldım mezellette Elimden bir tutanım yok Allah Allah İllallah Ya Ömer Faruk Şeyenlillah Allah Allah İllallah Ya Osman Zinnureyn Şeyenlillah Yeni bir menzile erdim Nedamet bahrına daldım Hayali aşka aldandım Saba gibi kararım yok Allah Allah İllallah Ya Murteza Şeyenlillah Allah Allah İllallah Ya Geylani Şeyenlillah Menem asi yüzüm kara Meğer Üftade bi çare Tutuşmuşamki bir hale Yanımca bir yanarım yok Allah Allah İllallah Ya Rufai Şeyenlillah Allah Allah İllallah Ya Bedevi Şeyenlillah Muhyeddin Üftade İlham ile dün gece Seyrettim Muhammed'i Ayine-i kalbimde Seyrettim Muhammed'i Şerbet sundu Muhammed Mest etti beni gayet Hak'tan erdi inayet Seyrettim Muhammed'i Katreyim umman buldum Derdime derman buldum Dün gece kadre erdim Seyrettim Muhammed'i İmamesi başında Yeşil hülle eğninde Dört yâr ile yanında Seyrettim Muhammed'i Pervaneyim şem'ine Şeyhim azizim bile Cümle aşıklar ile Seyrettim Muhammed'i Yunus murada erdi Zevk ile sefa sürdü Aşık maşuğun buldu Seyrettim Muhammed'i Yunus Emre İsmi sübhan virdin mi var Bahçelerde yurdun mu var Bencileyin derdin mi var Garip garip ötme bülbül Bilirim aşıksın güle Gülün halinden kim bile Bahçedeki gonca güle Dolaşıp söz atma bülbül A bülbülüm uslumusun Kafeslerde beslimisin Bencileyin yaslımısın Garip garip ötme bülbül Yunus vücudun pak derken Cihandan mislin yok derken Seher vakti Hak Hak derken Bizide unutma bülbül Yunus Emre Gece gündüz döne döne İstediğim haktır benim Allah deyip yana yana İstediğim haktır benim Ko yanayım kül olayım Taşkın akan sel olayım Çiğnet ben yol olayım İstediğim haktır benim Münkirler aşk halin bilmez Münafıklar yola gelmez Ağlar bu gözlerim dinmez İstediğim haktır benim Seyyid Nizamoğlu yürü Bula gör kendine yari İnleyiben zari zari İstediğim haktır benim Seyyid Nizamoğlu Kabe’nin yolları bölük bölüktür Benim yüreciğim delik deliktir Dünya dedikleri bir gölgeliktir Canım kabem varsam sana Yüzüm gözüm sürsem sana Eşim dostum yüklesinler yükümü Komşularım helal etsin hakkını Görmez oldum ırak ile yakını Canım kabem varsam sana Yüzüm gözüm sürsem sana Yunus Emre Yarab nola halim benim Kabre vardığım gece İyi olmassa amelim(Allah) Kabre vardığım gece Ya Rabbena eşimden Eşimden hem yoldaşım Aklımı alma başımdan(Allah) Kabre vardığım gece Ya Rabbena şaşırtma Yüzümüzre düşürtme Zebanileri üşürtme(Allah) Kabre vardığım gece Ya Rabbena hayr eyle Muhammed’e yar eyle Yerimizi gülzar eyle(Allah) Kabre vardığım gece Yunus Emre Kadiriyem kanmazamda Batın nara yanmazam Geylanime söz verdimde Ben bu yoldan dönmezen Hay medet ya Geylanide Pek tatlıdır erkanı Gavsul azam sultanıda Abdülkadir Geylani Candada cananımız varda Derdede yananımız var Son nefeste yetişirde Bizim Geylanimiz var Derviş karalımısında Kalpten yaralımısın Nedir sendeki bu halde Yoksa bağdatlımısın Arısının balıyızda Bahçesinin gülüyüz Gülünün bülbülüyüzde Sultan Abdülkadirin Cana cefâ kıl ya vefâ Kahrın da hoş lûtfun da hoş Ya dert gönder yahut devâ Kahrın da hoş lûtfun da hoş Hoştur bana senden gelen Ya hilat-u yahut kefen Ya taze gül yahut diken Kahrın da hoş lûtfun da hoş Gelse celâlinden cefâ Yahut cemâlinden vefâ İkiside cana sefa Kahrın da hoş lûtfun da hoş Gerek ağlat gerek güldür Gerek yaşat gerek öldür Âşık Yunus sana kuldur Kahrın da hoş lûtfun da hoş Yunus Emre Kainatı döndüren İsm-i celalin Ya Hay Ağlatıpta güldüren İsm-i celalin Ya Hay Yeşil yeşil yapraklar Rızık veren topraklar Ayyıldızlı bayraklar İsm-i celalin Ya Hay Kimi dosta gider dosta bend olur Allah Allah Kimi nefse uyar kahrolur gider Allah Allah Sultanım İllallah Sübhanım İllallah Ne verse razıyız Biz elhamdülillah Kimi tövbe eder asfiya olur Allah Allah Kimi nefse uyar eşkiya gider Allah Allah Kimi gülistanda gonca gül olur Allah Allah Kimi gonca güle har olur gider Allah Allah Kimi Ahmet seni uzaktan tanır Allah Allah Kimi yaklaştıkça kor olur gider Allah Allah Ahmet Soyyiğit Kuddûs'a mensûb olmuşam Kuddûsîyem Kuddûsîyem Hem ona mensub olmuşam Kuddûsîyem Kuddûsîyem Tedbîr-i dünyâ bilmezem Arzuyu cennet kılmazam Ağyare mensub olmazam Kuddûsîyem Kuddûsîyem Kuddusiyi mest etti Ol İster O'na her dem vusûl Der bilmezem izan usul Kuddûsîyem Kuddûsîyem Ahmet Kuddusi Baba Mail oldum bahçesinde hurmaya Takatım kalmadı asla durmaya Ol Medine ravzasını görmeye Görmeyince alma Ya Rab canımı Hak nasip eylese bizde varalım O çöllerinde safasını görelim Ayağın tozuna yüzler sürelim Sürmeyince alma Ya Rab canımı Aşık olan bu faniyi neylesin Salatu selamla gökler inlesin Medineye varıp mesken eylesin Varmayınca alma Ya Rab canımı Yunus Emre Meded Allâh sana sundum elim Bizi güzel Muhamed'den ayırma Gayrı kime arz edeyim hâlimi Bizi o dost Muhammed'den ayırma Ebubekir Ömer Osman Ali'nin Burhânıdır anlar selâm yolunun Hürmetine Mevlâ'm cümle velînin Bizi o dost Muhammed'den ayırma Enbiyâ evliyâ çıkar köşküne Mest olurlar anberine miskine İmâm Hüseyin'in kanı aşkına Bizi o dost Muhammed'den ayırma Ümmî Sinan söyler sözü gümânsız Hûr-ı cennet gerekmez bize ansız N'iderler içinde cesedi cânsız Bizi o dost Muhammed'den ayırma Ümmi Sinan Meded Yâ Gavsü'l A'zam Pir Sultan Abdülkadir Mevhibe-i muazzam Pir Sultan Abdülkadir Nesl-i pâk-i Mustafâ Hanedân-ı bâ-safâ Dürr-i yektâ-i vefâ Pir Sultan Abdülkadir Ol sultân-ül-evliyâ Nüktedân-ül asfiyâ Hem bürhân-ül etkıyâ Pir Sultan Abdülkadir Mazhar-ı sırr-ı Hudâ Meşher-i feyz-i atâ Meş'ar-i pûş-i hatâ Pir Sultan Abdülkadir İns ü cin oldu hayran Melekler kıldı devran Arşı eyledi seyran Pir Sultan Abdülkadir Bergüzâr-ı Mürtezâ Rehgüzâr-ı Müctebâ Gülzar-ı âl-i abâ Pir Sultan Abdülkadir Aşkî kurban yoluna Dergahınde buluna Himmet eyle kuluna Pir Sultan Abdülkadir Sebilci Hüseyin Efendi Menbaı ilmi hüdası Ya Muhammed Mustafa Dembedem var aşinası Ya Muhammed Mustafa Şerbeti valsınla derman Eyle hakkı hasteye Sen kabul eyle ricasın Ya Muhammed Mustafa İsmail Hakkı Bursevi Mesneviden ders aldım Oldum Mevlana gibi Uçsuz ummana daldım Yüzdüm Mevlana gibi Sağ elimi kaldırdım Sol elimi daldırdım Dilim kalbe indirdim Döndüm Mevlana gibi Yüceldim döne döne Umudum hep o güne Giderken o düğüne Gülsem Mevlana gibi Hayraniden aşk versin Şems gibi yoldaş versin Canlar kemale ersin Ersem Mevlana gibi Mestu hayranım Zaru giryanım Her dem lisanım Hu demek ister Gözümden yaşlar Akmaya başlar Cümle kurt kuşlar Hu demek ister Gece ol kaim Gündüz ol saim Ehli hak daim Hu demek ister İrfan isteyen İhsan isteyen Canan isteyen Hu demek ister Hu ismi azam Hu desen hocam Kuddusi her dem Hu demek ister Ahmet Kuddusi Baba Hak şerleri hayr eyler Zannetme ki gayr eyler Ârif ani seyr eyler Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Bir işi murat etme Olduysa inad etme Haktandir o reddetme Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler Deme niçin şu şöyle Yerindedir o öyle Bak sonuna seyreyle Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Erzurumlu İbrahim Hakkı Mevlam sana ersem diye Aşka düşen pervaneyim Cemalini görsem diye Aşka düşen pervaneyim Göz yaşlarım durmaz akar Seller gibi çağlar coşar Vuslat ümidiyle yaşar Aşka düşen pervaneyim Derdinle ağlar inlerim Arşa çıkar ben inlerim Bülbül şakır ben dinlerim Aşka düşen pervaneyim Kevni temaşa eylerim Nevay-ı aşkı dinlerim Sensiz cihanı neylerim Aşka düşen pervaneyim Ali Ulvi Kurucu Mevlam ver aşkını bana Hayranın olayım senin Bülbül gibi gülşeninde Nalanın olayım senin Yandır beni yandır beni Aşk meyinde kandır beni Sarhoş edip döndür beni Mestanen olayım senin Al bende benlik kalmasın Kimseler halim bilmesin Namu nişanım olmasın Pinhanın olayım senin Bu can kuşu sana uçur Aşk meyinden bade içir Bu tacı hırkadan geçir Üryanın olayım senin Seyyid Nizamoğlu hocam Ayırma kendinden yücem Hem gündüzüm hemi gecem Mihmanın olayım senin Seyfullah Nizamoğlu Mecnuna sordular Leyla nice oldu Leyla gitti adı dillerde kaldı Benim gönlüm şimdi bir Leyla buldu Yürü Leyla ki ben Mevla’yı buldum Derviş yunus bu sırlardan açılmaz Hakkın lütfu görüp gayre saçılmaz İnayet Hak olan yerden kaçınmaz Yürü Leyla ki ben Mevla’yı buldum Yunus Emre Milk-i bekadan gelmişem Fani cihanı neylerem Ben dost cemalin görmüşem Huri cinanı neylerem Vahdet meyinin cürası Maşuk elinden içmişem Ben dost kokusun almışam Miski amberi neylerem İsa gibi dünya koyup Gökleri seyran eylerem Musa’yı didar olmuşam Ben lenteranı neylerem Muhammed’em hakka gidem Ben tercümanı neylerem İsmail’im hak yoluna Canımı kurban eylerem Yunus Emre Mualla gavsi sübhani Mukaddes kutbi rabbani Emin-i sırrı yezdani Tu Muhyiddin-i Geylani Alel ya lel ya seyyide ayni Alel ya lel ya seyyide ruhi Medet ya şeyh-i Geylani Kerem ya kutbi rabbani Ki mahrumen me ferdani Tu Muhyiddin-i Geylani Alel ya lel ya seyyide ayni Alel ya lel ya seyyide ruhi Beved birdir ki hendani Bahaeddin'dir bâni Ya Kut'bud-din-i hakanî Tu Muhyiddin-i Geylani Alel ya lel ya seyyide ayni Alel ya lel ya seyyide ruhi Bahaeddin Efendi Alemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece Münkir münafık fark oldu Muhammed doğduğu gece Gökten yere nur atıldı Yediler kırka katıldı Keşişin dili tutuldu Muhammed doğduğu gece Huri kızları geldiler Muhammede yüz sürdüler Nurdan kundağa sardılar Muhammed doğduğu gece Yunus derki ey kardeşler Gözlerimden akar yaşlar Secde etti dağlar taşlar Muhammed doğduğu gece Yunus Emre Dünya yoktan var oldu, Muhammed hürmetine Kalplere iman doldu, Muhammed hürmetine Önce Âdem babamız, sonra Havva anamız Ziynetlendi dünyamız, Muhammed hürmetine Ayrıldı kenarından, Nuh kurtuldu tufandan Cümle âlem kurtuldu, Muhammed hürmetine Yusuf’u aldattılar, bir kuyuya attılar Yolcular çıkardılar, Muhammed hürmetine Rahim’sin Allah’ım sen, kurtar cehenneminden Hisse ver cennetinden, Muhammed hürmetine Muhammede Muhammede Canlar kurban can ahmede Bir canım var kurban olsun Muhammede Muhammede Muhammed dünyaya geldi Melekler tebliğe indi Cihan muradına erdi Muhammede Muhammede Kırk yaşına girdi Ahmet Peygamber oldu Muhammed Donandı tam sekiz cennet Muhammede Muhammede Abdulmuttalip dedesi Oğlu Abdullah babası Amine hatun annesi Muhammede Muhammede Muhammed’in sağ yanında yarenler El bağlayıp huzurunda duranlar duranlar Onu her an ravzasında görenler görenler Muhammed’in o gözleri sürmeli sürmeli Aşık olan rüyasında görmeli görmeli Ebubekir sağ yanında oturur Ömer Ali sancağını götürür götürür Hz. Osman’sa kuranı okur ah okur Örümcekler ağlarını ördüler ördüler Güvercinler yuvasını kurdular kurdular Ravzasında cemalini gördüler gördüler Aşk ile Allah diyelim tenden geçelim Ol mevlaya varalım aşk ile Hu diyelim Semalara yücelen zikr-u tesbih çekelim Mübarek olsun mü’minlerin Ramazanı On bir ayın sultanı dertlerimiz dermanı Kurban edelim canı aşk ile Hu diyelim Muhammed Mustafaya her an salat edelim Mübarek olsun mü’minlerin Ramazanı Yahya Soyyiğit Gel ey kardeş hakkı bulayım dersen Bir kamil mürşide varmazsan olmaz Rasulün cemalin göreyim dersen Bir kamil mürşide varmazsan olmaz Niceler gittiler mürşid arayu Arayanlar buldu derde devayı Bin kez okur isen aktan karayı Bir kamil mürşide varmazsan olmaz Kadılar mollalar cümle geldiler Kitapların hep bir yere serdiler Sen bu ilmi kimden aldın dediler Bir kamil mürşide varmazsan olmaz Yunus Emre bunda mana var dedi Bir kamil mürşide sende var imdi Hazreti Musaya Hızra var dedi Bir kamil mürşide varmazsan olmaz Yunus Emre Müştakım yare yokmu bir çare Oldum avare aşkın elinden Firkatim vuslat zilletim izzet Mihnetim sıhhat aşkın elinden Uğrayan derde ağlar seherde Söyler her yerde aşkın elinden Terket hayali vehmet kemali Buldu Visali aşkın elinden Visalî Ne derviş ne de pirim Ne vezir ne emirim Kapısında kıtmirim Billahi Muhammedin Nur-i çeşmim Ahmedin Kıtmiri olmak bence Şahlıktan daha yüce Beklerim gündüz gece Yolunu Muhammedin Nur-i çeşmim Ahmedin Baksa bir kez yüzüme Nur dolardı özüme Sürme çektim gözüme Tozunu Muhammedin Nur-i çeşmim Ahmedin Cebrail kanat serdi Bassın diye yol verdi Gök ehli selam durdu Önünde Muhammedin Nur-i çeşmim Ahmedin Muzaffer Ozak Ne gam yersin be hey asi günahkar Dilde hak kelamı Kur’an’ımız var Mahveder isyanı tövbe istiğfar Biz ehli tevhidiz kurban imanımız var Kalbimiz mücellâ gümüşten paktır Allah’ımız birdir şüphemiz yoktur Biz Muhammed’iyiz dinimiz haktır Firdevs-ü alada kurban seyranımız var Sancağı elinde eshab yanında Gahi sırat gahi mizan önünde Yarın kıyamette mahşer yerinde Şefaat kanımız Ahmed Mahmud’umuz var Ne zaman anarsam seni Kararım kalmaz Allah'ım Senden gayri gözüm yaşını Kimseler silmez Allah'ım Sensin ismi baki olan Sensin dillerde okunan Senin aşkına dokunan Kendini bilmez Allah'ım Âşık Yunus Seni söyler Lütfeyle Cemalin göster Cemalin gören âşıklar Ebedi ölmez Allah'ım Yunus Emre Nevşehir illerinde Bir güzel Pir yatıyor Türbeye nur yağıyor Nevşehir illerinde Kadiridir Kadiri Aşıkları seyrani Gönüllerin sultanı Abdullah Babadır Mis kokuyor türbesi Aşk yağıyor yöresi Duyuluyor nefesi Nevşehir illerinde Rufaidir Rufai Aşıkları seyrani Gönüllerin sultanı Abdullah Babadır Sırrına akıl ermez Feyizin sonu gelmez Bir benzeri görülmez Nevşehir illerinde Mevlevidir Mevlevi Aşıkları seyrani Gönüllerin sultanı Abdullah Babadır Bilal Nadiri Baba Şeyhin adı Mustafa Pirim Abdullah Baba Nevşehir illerinde Nevşehirde bir gül doğdu Karanlığı nura boğdu Üstümüze nurlar yağdı Bir mürşide aşık oldum Efendime aşık oldum İyilik var her sözünde Nur damlıyor o yüzünde Binlerce derviş içinde Bir mürşide aşık oldum Efendime aşık oldum Hu dedikçe dergah inler Allah diye döner canlar Kardeş diyor inananlar Bir mürşide aşık oldum Efendime aşık oldum Konuşurken ferah saçar Nur yüzünde güller açar Şer kötülük ondan kaçar Bir mürşide aşık oldum Efendime aşık oldum Bak yüzüne güneş gibi Gökte süzülen bir kuş gibi Hayal gibi düş gibi Bir mürşide aşık oldum Efendime aşık oldum Dizini dizime vursam Yüzünü yüzüme sürsem Doyamam ki hergün görsem Bir mürşide aşık oldum Üstadıma aşık oldum Nevşehirde bir gül var Etrafa nurlar saçar Orya giden ihvanlar Derya olup coşarlar Sultanım Hacı Abdullah Üstadım Hacı Abdullah Piranlar himmet etti İhvanları methetti Dünyamı cennet yaptı Hacı Abdullah sultanım Bazen gafil olurum Bazen aşka dalarım Mürşidimin kokusun Ben her yerden alırım Sultanımın sohbeti Mest ediyor herkesi Dinlemeye gelenler Olurlar hep dervişi Sultanım Hacı Abdullah Üstadım Hacı Abdullah Nevşehir’de güller açar Mis kokularını saçar Yine uykularım kaçar Özlüyorum sultanımı Özlüyorum babacığımı Elinde gül gülden güzel Bakışların ömre bedel Gidiyorum Nevşehir’e Gel ey kardeşim sen de gel Bahçesinde bülbüller öter Gül bülbüle nazar eder Cümle dertler orda biter Özlüyorum sultanımı Özlüyorum babacığımı Şeyhim efendim sultanım Aşkınla doldu her yanım O benim gavsım sultanım Özlüyorum sultanımı Özlüyorum babacığımı Nevşehirden gelen katar Yollarına kurbanım ben Sultanımın bahçesinin Güllerine hayranım ben Hasta idim cana geldim Canım kurban olsun sana İhtiyaç yoktur Lokmana Hallerine kurbanım ben Zülcelalim eylemiş nazar Aşık olan dertli yazar Darb vurup dergahta döner Sultanıma kurbanım ben Sanki Şemsi kamer yüzü Sürmelidir iki gözü Binbir hikmet dolu sözü Dillerine kurbanım ben Zülcelalim övmüş yaratmış Şükür bize serdar kılmış Dokuz piran himmet etmiş Yollarına kurbanım ben Neyleyeyim dünyayı Bana Allah’ım gerek Gerekmez masiva’yı Bana Allah’ım gerek Ehli dünya dünyada Ehli ukba ukbada Her biri bir sevdada Bana Allah’ım gerek Dertli dermanın ister Kullar sultanın ister Aşık cananın ister Bana Allah’ım gerek Beyhude hevayı ko Hakkı bula gör ya Hu Hüdai’nin sözü bu Bana Allah’ım gerek Aziz Mahmud Hüdayi Nice ağlamayım, etmeyim feryat Giriftar-ı aşkın, Binevasıyem Leyli'nindir Mecnun, Şirin'in Ferhat Ben de Şeyh Nigar'ın, Mübtelasıyem Neylerem dünyayı, neylerem malı Neylerem keşmiri, neylerem şalı Ben divane oldum, aşkın pamali Server-i Hüba'nın, bir gedasıyem Ey Seyyid Nigari, Ey aşk-ı tuğyan Ey âşık-ı şeyda, Ey kâr-ı efgan Karûban-ı aşka, benem sarûban Leyli'nin Mecnu'nun, Rehnumasiyem Ben de Şeyh Nigar'ın, mübtelasıyem Leyli'nin Mecnu'nun, Rehnumasiyem Şeyh Hamza Nigari Noldu bu gönlüm noldu bu gönlüm Derd-ü gam ile doldu bu gönlüm Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm Yanmada derman buldu bu gönlüm Gerçeğe yandı gerçeğe yandı Rengine aşkın cümle boyandı Kendi de buldu kendi de buldu Matlubunu hoş buldu bu gönlüm El fakru fahri el fakru fahri Demedi mi ki ol alem fahri Fahrini zikret fahrini zikret Mahv-u fenada buldu bu gönlüm Bayram'ım imdi Bayram'ım imdi Bayram ederler yar ile şimdi Hamd-ü senalar hamd-ü senalar Yar ile bayram kıldı bu gönlüm Hacı Bayram Veli On sekiz bin âleme server olan Muhammed Otuz üç bin ashâba rehber olan Muhammed Garip ile yetime mürüvvetli Muhammed Muhtaç düşse herkese, kifayetli Muhammed Allahümme salli alâ salli alâ Muhammed Allahümme salli alâ salli alâ Muhammed Duaları müstecap, icabetli Muhammed Kötülüğe iyilik, kerametli Muhammed Mirâc aşıp vardığında şehadetli Muhammed Beş vakit namaz olduğunda imametli Muhammed Allahümme salli alâ salli alâ Muhammed Allahümme salli alâ salli alâ Muhammed Arş ve Kürsü pazarı, inayetli Muhammed Sekiz cennet sahibi velayetli Muhammed Miskin Ahmet kuluna kitabetli Muhammed Yetim fakir garibe sehavetli Muhammed Allahümme salli alâ salli alâ Muhammed Allahümme salli alâ salli alâ Muhammed Ahmed Yesevî Biz Kur'anın hadimleri Pür imanlı ve zindeyiz Bu yoldan dönmeyiz asla Peygamberin izindeyiz Hak Habibim dedi Ona Bizden feda can uğruna Alem şahit olsun buna Peygamberin izindeyiz İslam’ın nurlu gür sesi Kaldırdı zülmeti yesi Alemlerin efendisi Peygamberin izindeyiz Odur ahir Hak peygamber Ona salat selam gönder Cihanda en büyük önder Peygamberin izindeyiz Hayra koşan şerden kaçan Bize nurlu yolu açan Alemlere rahmet saçan Peygamberin izindeyiz Cem' olmuş dervişleri Pirim Abdülkadir'in Yolunda sadıkları Pirim Abdülkadir'in Elim verdim eline Kurban olam diline Canlar feda yoluna Pirim Abdülkadir'in Arısının balıyım Bahçesinin gülüyüm Bağının bülbülüyüm Pirim Abdülkadir'in İnkar eden ol eri Mürşit eder şeytanı Aslıdürür Geylani Pirim Abdülkadir'in Sana direm hey kişi Kalpten çıkar teşvişi Odda yanmaz dervişi Pirim Abdülkadir'in Evliyalar rehberi Hakkın sırra mazharı Başında kudret gülü Pirim Abdülkadir'in Hak katında uludur İki cihan doludur Eşrefoğlu kuludur Pirim Abdülkadir'in Eşrefoğlu Rumi Pîrim Bağdatta yatar yâ Hû yâ Hû Dört yanı nura batar illâ Hû Mevlâm Hû Tesbihi arşa çıkar yâ Hû yâ Hû Pîrim Abdülkâdirin illâ Hû Mevlâm Hû Türbede sancak dikilir yâ Hû yâ Hû Hep dervişler çekilir illâ Hû Mevlâm Hû Misk ü amber saçılır yâ Hû yâ Hû Pîrim Abdülkâdirin illâ Hû Mevlâm Hû Türbesinin boyası yâ Hû yâ Hû Yüzünü de görsem doyası illâ Hû Mevlâm Hû Pîrim hakkın ulusu yâ Hû yâ Hû Sultan Abdülkâdirin illâ Hû Mevlâm Hû Türbesinin taşları yâ Hû yâ Hû Pervâz eyler kuşları illâ Hû Mevlâm Hû Allahın has dostları yâ Hû yâ Hû Sultan Abdülkâdirin illâ Hû Mevlâm Hû Rasulümüz kibriyasın Rufai Seyyid Ahmed'tir Aliyyel Murteza sulvi Rufai Seyyid Ahmed'tir Alim Allah Azim Allah Ebul alemeyn şey'enlillah Muhammed'e Ali Seddar Hüseynide Hasan Hasan Ne zaman çağırdınsa Rufai Seyyid Ahmed'tir Bir münevver devran gördüm Rufailer tekkesinde Dertlilere derman gördüm Rufailer tekkesinde Yaktı beni Allah sesi Gel tövbeye behey asi Resulullah silsilesi Rufailer tekkesinde Şeyhimin ismi Abdullah Nazar etmiş Rasulullah Aklımı aldı zikrullah Rufailer tekkesinde Dervişleri şiş vururlar Himmet eylemiştir pirler Öldürürler diriltirler Rufailer tekkesinde Anlaşıldı dost olduğu Her tekkeden üst olduğu Dervişlerin mest olduğu Rufailer tekkesinde Aşık Ruhsati Rufainin misli yoktur Hay Her dem kerameti çoktur Hay Daima sözleri Haktır Hay Gider Hakka Hakka Rufailer Gider Dosta Dosta Kadiriler Çifte sancağın açarlar Hay Doğrulup Hakka giderler Hay Daima İllallah derler Hay Ateşte kızar gülümüz Hay Ebedi yanmaz dilimiz Hay Seyyid Ahmet’tir pirimiz Hay Ateşte kızar saçımız Hay Ebedi yanmaz başımız Hay Yarap affet sen suçumuz Hay Pirimiz ravzaya vardı Hay Dost Muhammed elin verdi Hay Merhaba Ya Ahmed dedi Hay Rûhum sana âşık sana hayrandır efendim Bir ben değil âlem sana hayrandır efendim Mahşerde nebîler bile senden medet ister Rahmet diyen âlemlere rahmandır efendim Kıtmîrinim ey Şâh-ı Rusül kovma kapından Asilere lütfun yüce fermândır efendim Ulvî de senin bağrı yanık âşık-ı zârın Feryâdı bütün âteş-i sûzandır efendim Ali Ulvi Kurucu Rûy-i siyâhım ile dergâhe Huzur-ı şeyhe niyâze geldim Cürm ü günâhım ile dergâhe Huzur-ı şeyhe niyâze geldim El meded meded, meded Sadeddin Ene dahilek sultan Sadeddin Durmuş kapunda bunca mürîidân Serbende âciz baş açık üryân Birlikte bu muhtar-ı perişân Huzur-ı şeyhe niyâze geldim El meded meded, meded Sadeddin Ene dahilek sultan Sadeddin Şeyh Ahmet Muhtar Efendi Sadr-ı cemi'i mürselin Sensin Ya Rasulallah Bedri eflaki yakin Sensin Ya Rasulallah Allah Ya Allah La İlahe İllallah Allah Ya Allah Muhammed Rasulullah Nurun siracı velhac Alemler sana muhtaç Sahibi tacı miraç Sensin Ya Rasulallah Ayine-i rahmani Nuri paki sübhani Sırrı seb-ul mesani Sensin Ya Rasulallah Açan rahi tevhidi Bula sırrı tevhidi Hüdai’nin ümidi Sensin Ya Rasulallah Aziz Mahmud Hüdayi Allhümme Salli ve Sellim ve Barik Ala Seyyidina Muhammedin ve Ala Alihi Adede Kema Lillahi ve Kema Yeli Kubi Kemalihi Allhümme Salli ve Sellim ve Barik Ala Mürşidina Muhammedin ve Ala Alihi Adede Kema Lillahi ve Kema Yeli Kubi Kemalihi Allhümme Salli ve Sellim ve Barik Ala Esadina Muhammedin ve Ala Alihi Adede Kema Lillahi ve Kema Yeli Kubi Kemalihi Allhümme Salli ve Sellim ve Barik Ala Hayrulvera Muhammedin ve Ala Alihi Adede Kema Lillahi ve Kema Yeli Kubi Kemalihi Allhümme Salli ve Sellim ve Barik Ala Şemsüddüha Muhammedin ve Ala Alihi Adede Kema Lillahi ve Kema Yeli Kubi Kemalihi Allhümme Salli ve Sellim ve Barik Ala Bedrüddüca Muhammedin ve Ala Alihi Adede Kema Lillahi ve Kema Yeli Kubi Kemalihi Allhümme Salli ve Sellim ve Barik Ala Nurülhüda Muhammedin Abdike ve Habibike ve Resulike Nebiyyun Ümmiyyun ve Ala Alihi Adede Kema Lillahi ve Kema Yeli Kubi Kemalihi Sakın terk-i edebden kuy-i Mahbub-i Hüdadır bu Nazargah-ı ilahidir makam-ı Mustafadır bu Müraat-ı edeb şartiyle gir Nabi bu dergaha Mutaf-ı Kudsiyadır bu segah-ı enbiyadır bu Urfalı Nâbi Seher vakti bülbüller Nede güzel öterler Açınca tüm çiçekler Birlikte zikrederler Aman Allah illallah Dertlere derman Allah Gönüle şifa veren Lailahe illallah Akşam olur giderler Boyun büker çiçekler Kim bilir ne söylerler Feryad eder bülbüller Sen rıza kapısında Aman Allah’ım dersen O alemler sultanı Lebbeyk kulum demez mi Sen Allahı seversen Allah seni sevmez mi Emrince hizmet etsen Hak ecrini vermezmi Aşık Yunus ne söyler Söyler de kimler dinler Bu yollar hakka gider Gidenler rahat eder Yunus Emre Acep lütfun seherinde Acep lütfun seherinde Seher vaktinde zikrullah Allah Seher vaktinde zikrullah Bilene hoş ibadettir Bilene hoş ibadettir Rasulün armağanıdır Hu aşıkların canıdır Seher vaktinde zikrullah Allah Seher vaktinde zikrullah Bu bir yoldur katı ince Layıktır kocaya gence Yeter Yunusa eğlence Seher vaktinde zikrullah Allah Seher vaktinde zikrullah Yunus Emre Dervişlik der ki bana Sen derviş olamazsın Gel ne diyeyim sana Sen derviş olamazsın Ya mevlam Hu mevlam Aşkın bize ver mevlam Aşkın bize ver mevlam Derviş bağrı taş gerek Gözü dolu yaş gerek Koyundan yavaş gerek Sen derviş olamazsın Dövene elsiz gerek Sövene dilsiz gerek Derviş gönülsüz gerek Sen derviş olamazsın Derviş Yunus gel imdi Ummanlara dal imdi Ummana dalmayınca Sen derviş olamazsın Yunus Emre Dinle sözümü sana direm özge edadır Derviş olana lazım olan aşk-ı hüdadır Aşıkın nesi var ise maşuka fedadır Sema safa cana şifa ruha gıdadır Ey sofu bizim sohbetimiz cana şifadır Bir curamızı nuşedegör derde devadır Hak ile ezel ettiğimiz ahde vefadır Sema safa cana şifa ruha gıdadır Aşk ile gelin talib-i cuyande olalım Zevk ile safalar sürelim zinde olalım Hazreti Mevlanaya gelin bende olalım Sema safa cana şifa ruha gıdadır Semaveri koydum düze Şeyhim himmet etsin bize Ehli tarik cümlemize Yan semaver dön semaver Sende bir hal var semaver Her dem ağla dön semaver Semaveri kuruyorum Karşısında duruyorum Şimdi çayı umuyorum Semaverin rengi aldan Getir sağdan götür soldan Derviş kalkmaz çay almadan Semaverin üstü çiçek Getirin çayları içek Çay yok ise buradan göçek Semaverin suyu inler Anlarmısın neler söyler Daima hakkı zikreyler Semaverin kulpu iki Kaynadıkça çeker zikri İçek çayı edek şükrü Semaverin suyu duru Bardakları nurdan arı Birer bardak verin bari Semaverin musluğu var Çoban gibi ıslığı var Dervişlerle dostluğu var Yan semaver dön semaver Sende bir hal var semaver Her dem ağla dön semaver Tahir Karagöz Sen hiç sevdin mi Resulü Sevdin mi mis kokan gülü Susturma öten bülbülü Ötsün resul diye diye Ya Muhammed diye diye Oturupta bir köşede Yandın mı hiç Muhammede Ağladın mı bu alemde Ağla resul diye diye Ya Muhammed diye diye Muhammedi çok sevdin mi Hiç selavat getirdin mi Yanıp yanıp erdin mi Eri resul diye diye Ya Muhammed diye diye Vardın mı hiç ravzasına Kapıldın mı sevdasına Uyudun mu rüyasına Uyu resul diye diye Ya Muhammed diye diye Bilmek istersen seni Cân içte ara cânı Geç cânından bul ânı Sen seni bil sen seni Kim bildi hak halini Ol dedi sıfâtını Anda gördü zâtını Sen seni bil sen seni Bayram özünü bildi Bileli anda buldu Bulalı kendi oldu Sen seni bil sen seni Hacı Bayram Veli Seni ben severim candan içeru Yolun vardır bu erkandan içeru Şeriat tarikat yoldur varana Hakikat marifet ondan içeru Süleyman kuş dili bilir dediler Süleyman var Süleyman‘dan içeru Beni bende deme ben bende değilem Bir ben vardır bende benden içeru Kesildi takatim dizde derman yok Bu ne mezhep imiş dinden içeru Yunusun sözleri hundur ateştir Kapında kul var Sultandan içeru Gördüğüm düşmüdür yoksa hayalmi Delilsiz gidilmez yollar harami Delilim Kur'andır pirim Geylani Uyuma der bana Mevlam Sultan Evliya Hiç yatma der bana mevlam Sultan Evliya Yunus Emre Serveri ser bülendimiz Hazreti pir efendimiz Şahidi şah levendimiz Hazreti pir efendimiz Ya Sadettin Ya Cibavi Edrikni Şey’enlillah Allah Allah Allah Allah Hak La İlahe İllallah Fahri cihan o serverin Varisi oldu hayberin Bendesidir Muhammedin Hazreti pir efendimiz Cezbe-i Mustafa ile Saldı cihana velvele Anda okur mukabele Hazreti pir efendimiz Sâdi Bey Hidayete ermişiz rabbimizdir bir Allah Huzurunu bulmuşuz rabbimizdir bir Allah Settar Allah illallah Gaffar Allah illallah La ilahe illallah Muhammed Resulullah Şirke karşı koyarız küfre karşı koyarız Aşkullahla doyarız rabbimizdir bir Allah Rasulünü görmüşüz rabbimizi sevmişiz Muhibbi ehli şevkiz rabbimizdir bir Allah Muhibbi Sefer Dal Sevdim seni mabuduma Canan diye sevdim Bir ben değil alem sana Hayran diye sevdim Evlad-ı yalden geçerek Ravzana geldim Ahlakını met etmede Kuran diye sevdim Mahşerde nebiler bile Senden medet ister Gül yüzlü melekler sana Hayran diye sevdim Kurbanın olam şahı Rasul Kovma kapından Didarına müştak olacak Yezdan diye sevdim Cemalî Sevgi baht olmuş ezelden bize Sizde bir türlü bizde türlü(Hay) Alaca düşmüş gördüğümüze Sizde bir türlü bizde bir türlü(Hay) Donandı dağlar bahar olunca Gölgem kayboldu gönlüm dolunca(Hay) Allah’ı sevmek ömrün boyunca Sizde bir türlü bizde türlü(Hay) İstemem versen cihan varını Gönlüm nakşetti güle yarını(Hay) Her yüzde görmek dost didarını Sizde bir türlü bizde türlü(Hay) Ey oğul birdir kap değişse su Varlık bir gölge benlik bir pusu Ne diyelim ki Rabbin duygusu Sizde bir türlü bizde türlü(Hay) İbrahim Yurtören Seyreyle güzel Kudret-i Mevlâ neler eyler Allah’a sığın, Adl-i Taalâ neler eyler Meyl eylemezem gayrisine Hazreti Hak'tan Şol yüzleri dost özleri düşmandan usandım Kuddûsî’ye vahşet gölüben cümle sivadan Der her ne ki ağyar var ise andan usandım Ahmet Kuddusi Baba Seyreyleyüb yandım mah cemaline Nur kundak içinde yatar Muhammed Canımın cananısın ya Muhammed Kevser dudakları bilmem ne söyler Hulusi kalbiyle hakkı zikreyler Daha tıfıl iken ümmetin diler Nur kundak içinde yatar Muhammed Canımın cananısın ya Muhammed Fehmi derki canda cananımız var Peygemberi ahir zamanımız var Gönüller derdine dermanımız var Fehmî Solmadan bağın Geçmeden çağın Yakıp çerağın Yandır ocağın Allah ya Allah Mabudum Allah Gözün aç ey can Hakkı gör ayan Aşk oduna yan Artırıp dağın Ey can bülbülü Bula gör gülü La mekan ili Olsun durağın Nur olup zahir Geldi mezahir Hakkı’ya ahir Hakdır durağın İsmail Hakkı Bursevi Sordum sarı çiçeğe annen baban var mıdır? Yunus Emre Aşk ile ol Aşıkı Sıdk ile ol sadıkı Matlubu sultanidir Sultan Abdülkadirin Hak La İlahe İllallah Devlet dilersen devlet İzzet dilersen izzet Eşiğinde pür hizmet Sultan Abdülkadirin Hak La İlahe İllallah Aşık olan ülfete Uzak demez Bağdat’a Kadri piri ziyaret Sultan Abdülkadirin Hak La İlahe İllallah Eşrefoğlu Rumi Dervişlerin mahremi Evliyalar serveri Sultan Abdülkadirin Hak La İlahe İllallah Eşrefoğlu Rumi Seherlerde öten bülbül Sultanıma selam götür Yanıyorum ben aşkıyla Nolur bir haber getir Sultanım Allah Sultanım kurbanım Ben sana hayranım Seherlerde esen rüzgar Sultanıma haber götür Bitti tükendi dertlerim Nolur bir haber getir Sultanım Allah Kervan kervan giden yolcu Sultanıma selam götür Himmet etsinde geleyim Buralarda durulmuyor Sultanım Allah Sultanul Evliya Ahmeder Rufai Varisul Enbiya Ahmeder Rufai Günahkar kullarız Acı halimize Lütfeyle sen bize Ahmeder Rufai Meşrebimdir benim Mezhebimdir benim Sultanımdır benim Ahmeder Rufai Sıdk ile Ol demde Ağla seherlerde Yetişir her yerde Ahmeder Rufai Şema yanan pervaneler Gelsin beraber yanalım Derde düşen divaneler Gelsin beraber yanalım Gelsin bir hoşça dönelim Gel gardaş gel gel sende yan Yaş yerine dökelim kan Hak cemalin isteyen can Gelsin beraber yanalım Gelsin bir hoşça dönelim Yanmaktır bizim karımız Mahfeyleriz hep varımız Dervişlerdir yarenimiz Gelsin beraber yanalım Gelsin bir hoşça dönelim Şem’a yanan pervâneler Gelin beraber yanalım Aşka düşen divâneler Gelin beraber yanalım Yanmaktır bizim kârımız Harcedelim hep varımız Pervâneler yâranımız Gelin beraber yanalım Gel şehzade gel sende yan Yaş yerine dökelim kan Hak cemalin isteyen can Gelin beraber yanalım Tariklerin kıtmiriyem Âlimlerin ben ömriyem Sadık Baki Kadiriyem Gelin beraber yanalım Sadık Baki Şem’a-i Nûr-i Ahmed’e Cibrîller pervâne döner Nur Cemâl-i Muhammed’e Kudsîler pervâne döner Zikret Allah-u Ekber’i Yâd eyle gel peygamberi Rehber eyle sen Hayder’i Dervîşler pervâne döner Abdülkadir’in devleti Nakşibendiler himmeti Mollâ-yı Rûm saltanatı Sâlikler pervâne döner Feyzi Muhammed’den almış Deryâ-yı Tevhîd’e dalmış Zevk ile hayrette kalmış Hayrânlar pervâne döner Lutfî kalbe inci eker Emtâr-ı hikmeti döker Güneş gurub fecri söker Yıldızlar pervâne döner Alvarlı Efe Şeyhimin illeri uzaktır yolları Açılmış gülleri dermeye kim gelir Ya Hû Şeyhimin özünü severim sözünü Mübarek yüzünü görmeye kim gelir Ya Hû Şeyhimin ilinde asası elinde Şeyhimin yolunda olmaya kim gelir Ya Hû Şeyhimin şem'ine, bu canım pervane Saladır aşıklar yanmağa kim gelir Ya Hû Ah ile vefalar zevk ile sefalar Bu yolda cefalar çekmeye kim gelir Ya Hû Ah ile gözyaşı yunusun haldaşı Zehr ile şol aşı yemeye kim gelir Ya Hû Yunus Emre Şeyhin şahı cihan banı risale şahı zi unvan Muhammeddir Muhammeddir Muhammeddir Muhammeddir(sav) Muhammeddir Muhammeddir Muhammeddir Muhammeddir(sav) Cihar yar-ı Ebu Bekr-u Ömer Osman Ali hergah Muhammeddir Muhammeddir Muhammeddir Muhammeddir(sav) Muhammeddir Muhammeddir Muhammeddir Muhammeddir(sav) Şol benim şeyhimi Görmeye kim gelir Zevk ile sefalar Sürmeye kim gelir Şeyhimin illeri Uzaktır yolları Açılmış gülleri Dermeye kim gelir Şeyhimin özünü Severim sözünü Mübarek yüzünü Görmeye kim gelir Şeyhimin ilinde Asası elinde Mübarek yolunda Ölmeye kim gelir Yunus Emre Şol cennetin ırmakları Akar Allah deyu deyu Çıkmış İslam bülbülleri Öter Allah deyu deyu Salınır tuba dalları Kur’an okur hem dilleri Cennet bağının gülleri Kokar Allah deyu deyu Yunus Emrem var yanına Koma bugünü yarına Yarın hakkın divanına Varsam Allah deyu deyu Yunus Emre Şu benim divane gönlüm Yine hubdan huba düştü Mah cemalin şulesinden Çalkalanıp göle düştü Ah ben nidem şeyhim nidem Yaralıyam kime gidem Ya halim kime arz edem Felek bir gün cana kıyar Sizi kabtan kaba koyar Kimi atlas libas giyer Şükür bize aba düştü Kul yusufundur bu demler Akıttım dideden nemler Benim çektiğim sitemler Yardan bana caba düştü Kul Yusuf Taleal bedru aleynâ Min seniyyâti-il vedâ Vecebe’ş-şükrü aleynâ Mâ deâ lillahi dâ’ Eyyühel meb’usü fînâ Ci’te bi’l-emri’l muta Ci’te şerrafte’l- Medîne Merhabâ yâ hayra da Ente şemsun ente bedrun Ente nûrun âlâ nûr Ente misbe hassüreyya Ya habîbi ya Rasul Taştı rahmet deryası Gark oldu cümle ası Dört kitabın manası La ilahe illallah Erenlerin durağı Yakın eder ırağı Arşın kürsün direği La ilahe illallah Gönülleri bol eyler Dağı taşı yol eyler Sultanları kul eyler La ilahe illallah Yunus bunu der idi Yanar dilde aşk odu Mevlanın güzel adı La ilahe illallah Yunus Emre Tedbirini terk eyle Takdiri Hüdânındır Sen yoksun o benlikten Hep vehm-i gümânındır Aşıkta keder neyler Gam halkı cihanındır Koyma kadehi elden Söz piri müganındır Birden bire bul aşkı Bu tuhfe bulanındır Devrân olalı devrân Erbâb‐ı safânındır Alçağa akar sular Pây-i hümâ düş mest ol Pür cûş olayım dersen Gâlip gibi ser-mest ol Şeyh Galip Dede Tende canım canda cananımdır Allah hu diyen Dilde sırrım sırda subhanımdır Allah hu diyen Desti kudretle yazılmış Yüzüne agahı hak Gönlümün tahtında sultanımdır Allah hu diyen Geceler ta subh olunca İnletir bu dert beni Gönlümün tahtında sultanımdır Allah hu diyen Yere göğe sığmayan Bir mü’minin kalbindedir Katremin içinde ummanımdır Allah hu diyen Her kişiye kendinden Yakın olandır zatıdır Ey Niyazi dilde mihmanımdır Allah hu diyen Niyazi Mısri Tesbih elimde elimde Zikir dilimde dilimde Mahşer yerinde de Allah Allah isterim Allah isterim Bir yol gösterin Cenneti alada Allah Cemal isterim Tesbihim beyaz beyaz Ederim niyaz niyaz Yatmaz uyumaz Allah Allah isterim Tesbihim kare kare Eylerim nare nare Derdime çare Allah Allah isterim Tevbe ettik zenbimizle Tövbemizi kabul eyle Tut Allahım elimizden Tövbemizi kabul eyle Durmadık hiç sözümüzde Dil utanır ağzımızda Yaş kalmadı gözümüzde Tövbemizi kabul eyle Şerri atıp hayra geldik Durduk gayrı sana geldik Huzuruna böyle geldik Tövbemizi kabul eyle Günahımız hadden çoktur Sırtımızda ağır yüktür Senden gayrı ilah yoktur Tövbemizi kabul eyle Gözünü aç imdi uyan Tevbeye gel tevbeye Gaflet uykusuna yan Tevbeye gel tevbeye Eşrefoğlu Rumi sen Nefsine ver tevbeyi Nefsin eyle Müslüman Tevbeye gel tevbeye Eşrefoğlu Rumi Tevhid etsin dilimiz illallah hu Pak olsun hem kalbimiz illallah hu Sırlar görsün gözümüz illallah hu La ilahe illallah hu La ilahe illallah Dervişler tevhid eder illallah hu Kalbin pasını siler illallah hu Erenler yolun güder illallah hu Tevhid iman tapusu illallah hu Gider narın korkusu illallah hu Açar cennet kapusu illallah hu Nureddinin yolunda illallah hu Fahri her an kapında illallah hu Gece gündüz dilinde illallah hu Muhibbi Sefer Dal Buyruğun tut Rahmânın tevhide gel tevhide Tâzelensin imanın tevhide gel tevhide Sen seni ne sanırsın fâniye dayanırsın Hoş bir gün uyanırsın tevhide gel tevhide Yaban yerlere bakma canın odlara yakma Her gördüğüne akma tevhide gel tevhide Hüdâi'yi gûş eyle aşka gelip cûş eyle Bu kevserden nûş eyle tevhide gel tevhide Aziz Mahmud Hüdayi Tevhidin kapısını Açar derviş olanlar Tevhid nurun gönlüne Saçar derviş olanlar İmanlı gönülleri Kur-an okur dilleri Güzeli çirkinleri Seçer derviş olanlar Şeref ile şan ile Hakka bağlı can ile Ahrete iman ile Göçer derviş olanlar Sonsuz hayat orada Nail olur murada Şol firdevsi alada Yaşar derviş olanlar Mehmet eren ne dedi Haktan iste mededi Şol cennette ebedi Yaşar derviş olanlar Uçun kuşlar Medineye Ya Muhammed diye diye Selam götürün Nebiye Ya Muhammed diye diye Yürü gönlüm Medineye Can olur Şeyda bülbüle Getir aşkını sen dile Ya Muhammed diye diye Bulut geçer katar katar İçlerinde gözyaşım var Varıp medineye yağar Ya Muhammed diye diye Uyur idik uyardılar Diriye saydılar bizi Koyun olduk söz anladık Sürüye saydılar bizi Sürülüp kasaba gittik Kanarayı mesken tuttuk Canı Hakka teslim ettik Ölüye Saydılar Bizi Halimizi hal eyledik Yolumuzu yol eyledik Her çiçekten bal eyledik Arıya Saydılar Bizi Yürüdük yola dizildik Bal olup şerbet ezildik İnce elekten süzüldük Doluya saydılar bizi Derviş Yunus o dünyada Keramet vardır insanda O dünyada bu dünyada Dervişe saydılar bizi Yunus Emre Uyurken seyrimde kalktım ağlayu Hakkın divanına elim bağlayu Şeyhime varsam ağlayu ağlayu Yeşil alem ile gelir Muhammed Allahümme salli salli ala Muhammed Hurmadan nalini var ayağında Taze güller açmış al yanağında Rasulü Allah’ım göster rüyamda Yeşil alem ile gelir Muhammed Allahümme salli salli ala Muhammed Yunus Emre der ki dünya yalandır Güvenme malına malın talandır Seherde dervişe uyku haramdır Yeşil alem ile gelir Muhammed Allahümme salli salli ala Muhammed Yunus Emre Vakt-i seherde Düştüğüm yerde Açılır perde Derman sendedir Düşmüşüm kaldır Ağlarım güldür Minnetim oldur Derman sendedir Benim biçare Yürek pür pare Kaldım avare Derman sendedir Nefs-i zalimi Sundum elimi Gözle halimi Derman sendedir Derviş Himmet'e Derdi firkate Çare vuslata Derman sendedir Bolulu Aşık Himmet Varıp dergahına selam vereyim Kabul eder ise bende gireyim Manevi murada orda ereyim Sultanlar sultanı benim efendim Gidemem gayriya bağlandı bendim Varıp dergahına olayım talip Hasta gönlümüze olsun ol tabib Bizden razı olsun ol Rasul Habib Sultanlar sultanı benim efendim Gidemem gayriya bağlandı bendim Varıp dergahına diyelim Allah Üstadımın adı Hacı Abdullah Şefaatin kesme Ya Rasulallah Sultanlar sultanı benim efendim Gidemem gayriya bağlandı bendim Varıp dergahına sereyim postu Gönül arzuluyor sevgili dostu Hakka vasıl etmek ihvanı kastı Sultanlar sultanı benim efendim Gidemem gayriya bağlandı bendim Vasıl-ı feyzi Hüdayız Halveti Uşşakıyız, Hak-i pay-i Mustafayız Halveti Uşşakıyız Mekteb-i irfandan aldı Ders-i aşkı tıflı dil Ehl-i aşka pişüva'yız Halveti Uşşakıyız Hazreti Pirin eşiğine Hakine yüz süreli Hamdülillah pür safayız Halveti Uşşakıyız Sebilci Hüseyin Efendi Hakkın Habibinin sevgili dostu Yemen illerinde Veysel Karani Söylemez yalanı yemez haramı Yemen ilerinde Veysel Karani Anasından doğdu dünyaya geldi Melekler altına kanadın yaydı Resulun hırkasın tacını giydi Yemen illerinde Veysel Karani Anasından destur aldı durmadı Kabe yollarını geçti boyladı Vardı ol resulu evde bulmadı Yemen illerinde Veysel Karani Elinde asası hurma dalından Eğninde hırkası deve yününden Asla hata gelmez onun dilinden Yemen ilerinde Veysel Karani Peygamber mescitten evine geldi Veyisin nurunu kapıda gördü Sordu Fatımaya eve kim Yemen illerinde Veysel Karani Ya imamerrusli ya ya ya senedi Ente Babullahi mutemedi Febi dünya ya vel Ahireti Ya Resulallahi Huz biyedi Mêraet Aynü’l Ve Leysettera Bi’settahe Fîl Verâ Beşerah Hayru Men fevkas Serais’sera Tâhirul Ehlaki Vesşiyemi Ve salatullahi lem teseli Leke tuhteme deake veli Nazraten ekremmerusuli Nebtekillahi vel ebedi Ya Rabbi aşkın ver bana Hu diyeyim döne döne Aşkın ile yane yane Hu diyeyim döne döne Derde düşdüm eyyüb gibi Çaha düştüm Yusuf gibi Ağlayayım Yakub gibi Hu diyeyim döne döne Seyyid Nizamoğlu kuldur İster ağlat ister güldür Aşkın ile gönlüm doldur Hu diyeyim döne döne Seyyid Nizamoğlu Şeribtü bi ke'si üns ünsi, min tin ül hamreti Ah Ya sakin tanta ya Seyyid ya Ahmed, Ya Hu ya Bedevi, Aman ya Bedevi, Ya şeyh el arab ya Seyyid ya Ahmed, Ya Hu ya Bedevi… Ente Ahmed, ül Bedevi, Bedevi, Kutb ül Kutb ül, bilâ hâfa Ah ya sakin tanta ya Seyyid ya Ahmed, Ya Hu Ya Bedevi, Aman ya Bedevi, Ya şeyh el arab ya Seyyid ya Ahmed, Ya Hu ya Bedevi… Yâ vâsi'al mağfiret Hâlime senden meded Ya sabıkal merhamet Halime senden meded Kapuna geldim garip Maksudun eyle nasip Ente semial mücib Halime senden meded Gayri kapu bilmezem Sırrı ayan kılmazam Kapundan ayrılmazam Halime senden meded Hakkı'yı red eyleme Yolunu sed eyleme Lafzını ad eyleme Halime senden meded Erzurumlu İbrahim Hakkı Canı gönülden seversen Yalvar kul Allaha yalvar Maksuda ermek istersen Yalvar kul Allaha yalvar Hak Ya Rab Yalvar kul Allaha yalvar Yalvara hep gör yalvara Varmayasın yüzü kara Ümmet isen Muhammed’e Yalvar kul Allaha yalvar Geceler uykudan uyan Gizli sırlar olsun ayan Mahrum kalmaz Allah diyen Yalvar kul Allaha yalvar Tanı sen kendini tanı Niçin yarattı hak seni Düşünüben hatimeni Yalvar kul Allaha yalvar Yunus zikredip Hak deyu Yürü maksudun dileyu Hem inleyu hem ağlayu Yalvar kul Allaha yalvar Yunus Emre Yan yüreğim yan Görki neler var Bu halk içinde Bize gülen var Koy gülen gülsün Hak bizi bilsin Gafiller bilsin Hakkı seven var Bu yol uzundur Menzili çoktur Geçidi yoktur Derin sular var Her kim pervane Gelsin meydane Kıyamaz cane Kimde hüner var Yunus sen burda Meydan isteme Meydanlar içinde canım Merdaneler var Yunus Emre Ya Rabbena Ya Rabbena Yardım eyle kıyamette Vağfirlena zünübena Yardım eyle kıyamette Şu dünyada yoktur vefa Gelen çeker cevr-ü cefa Ey Hak Habibi Mustafa Yardım eyle kıyamette Yunus Emre Yel esmeyince kar erimez Üstad olmayınca derviş gülmez Ağlıyor kalbim niçin gülmez Garip gönlüm seni arzular Bugün seni göremedim Hatam nedir bilemedim Cemalin görmeye geldim Garip gönlüm seni arzular Cemaline aşkla daldım Kendimi ummanda sandım Hayali aşka aldandım Garip gönlüm seni arzular Bilal babamın cananı İlmü ledünün irfanı Gariplerin tek sultanı Garip gönlüm seni arzular Yaklaştıkça yeşil kubbe görünür Kubbeyi görenler yere serilir Çağrışarak selat selam verilir Merhem sürülmedi kardeş yaram sızılar Hasta gönlüm Medineyi arzular Bugün Hüccac Medineye derilir Hacı beratları ele verilir Ravzayı Muhammed şimdi görülür Merhem sürülmedi kardeş yaram sızılar Hasta gönlüm Medineyi arzular Aşıklara Bağdat uzak olurmu Hayır kervanına tuzak olurmu Duyulurda gayrı durmak olurmu Merhem sürülmedi kardeş yaram sızılar Hasta gönlüm Medineyi arzular Yol üstünde oturur Yola giren dervişler Ahretten haber verir Yola giren dervişler Asaları elinde Himmet kuşağı belinde Rabbin yâdı dilinde Allah diyen dervişler Günahım çok yol vermez Dostlar dermansız bulmaz Gözde yaşı kurumaz Yaşı akan dervişler Sırrı ile söylerler Dile hikmet düzerler Aşk ile can gezerler Rengi sarı dervişler İçimde bir dertli bülbül Öter Yunus Yunus diye Söz bahçemde her gün bir gül Biter Yunus Yunus diye Yunus Yunus Yunus Yunus Yunus Yunus Yunus Yunus Gündüz bir dert gece bir dert Bilemedim ah nice bir dert Sol böğrüme ince bir dert Batar Yunus Yunus diye Ey dost artık ne dersen de Geldim bu dergaha ben de Şol başaklar yel esende Yatar Yunus Yunus diye Yunus Emre Yusuf gibi kuyulara Düşer oldum, Düşer oldum Yunus gibi “Hu Hu!”larla Pişer oldum, Pişer oldum Kanatlandı gönül kuşum Üstadıma vurulmuşum Ben Mevlaya yol bulmuşum Gider oldum, Gider oldum Aşk oduyla yana yana Varsam Hakk’ın huzuruna Bengisuyu kana kana İçer oldum. İçer oldum Zeynel gitti kaldı huyu Mevla’yadır gayri sonu Muhabbetle sevda gülü Derer oldum, Derer oldum Yüzün nuru hüdadır Yâ Muhammed Sana canlar fedadır Yâ Muhammed Ebubekir"i görenler olur aşık Ömer zahir hüdadır Yâ Muhammed Bu resm ile okur Kur-an"ı Osman İlimkân-ı hayadır Yâ Muhammed Kudret katar eden küffara gaza Ali El-Mürteza"dır Yâ Muhammed Nesimi ümmetin eyle şefaat Kapında bir gedadır Yâ Muhammed Nesimî Yüzün gördüm dedim Elhamdülillah Boyun gördüm okudum Kulhüvallah Müselsel zülfünü gördüm muammer Mukavves kaşların, Nasrun minallah Cemâlin görmüşüm ayrılmağım yok Eğer inanmazsan Vallahi billah Benim gönlüm sana hayran oluptur Ne kim Cebbar kılır Elhükmü lillah Otuz iki huruf oldu visâlin Visâlindir visâlindir eyvallah Nesîmî kıldıysa bir kat-i tövbe Nasuhî tövbesi Tübtü illallah Nesimi
Hazreti Ahmed Haktır Muhammed
Hazreti Âdem tevbede her dem
Hazreti Eyyub dertlere meclub
Hazreti Lokman dertlere derman
Hazreti Musa elinde asa
Hazreti İsa nefesi deva
Medet ya ilahel âlemin müflisim geldim sadakatle kapına ya
Medet Ya İlâhel Alemin Müflisim geldim sadakatle kapına Ya Celil!
Nerde Musa, nerde İsa,
Senin zülfün zincir ise Huu Mevlâm Huu!
Divanesi benim daiim Huu Mevlâm Huu!
Senin aşkin ateş ise Huu Mevlâm Huu!
Pervanesi benim daim Huu Mevlâm Huu!
Yeminime yemin olsun Huu Mevlâm Huu!
Peymânesi benim daim Huu Mevlâm Huu!
Aşkınla bizzat sen oldum Huu Mevlâm Huu!
Bîgânesi benim daim Huu Mevlâm Huu!
Allahhümme salli alel Mustafa
Bediul Cemali ve Bahril Vefa.
Ve salli aleyhi Kema yenbeği.
Es Sadik Muhammed Aleyhis Selam
Çiçek eydür derviş baba annem babam topraktır.
Hak Lâ İlâhe İllallah Allah Lâ İlahe İllallah
Sordum sarı çiçeğe evlat kardeş var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba evlat kardeş yapraktır.
Hak Lâ İlâhe İllallah Allah Lâ İlahe İllallah
Sordum sarı çiçeğe niçin boynun eğridir
Çiçek eydür derviş baba özüm Hakka doğrudur
Hak Lâ İlâhe İllallah Allah Lâ İlahe İllallah
Sordum sarı çiçeğe niçin benzin sarıdır
Çiçek eydür derviş baba ölüm bize yakındır
Hak Lâ İlâhe İllallah Allah Lâ İlahe İllallah
Sordum sarı çiçeğe size ölüm var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba ölümsüz yer var mıdır?
Hak Lâ İlâhe İllallah Allah Lâ İlahe İllallah
Sordun sarı çiçeğe sen kimin ümmetisin
Çiçek eydür derviş baba Muhammed ümmetiyim
Hak Lâ İlâhe İllallah Allah Lâ İlahe İllallah
Sordum sarı çiçeğe sen beni bilir misin?
Çiçek eydür derviş baba sen Yunus değil misin?
Hak Lâ İlâhe İllallah Allah Lâ İlahe İllallah